"Lafzın ötesine ve arkaplanına inerek ordan ruhu, gönlü ve davranışı hakikatin yüksek fırınında yeniden özbenliklerine kavuşturma çilesi olarak onu benimsemek gerekir" diyor Sezai Karakoç dirilişi anlatırken Diriliş Muştusu kitabında.
Yazarlarımız da bu çalışmalarıyla feyz aldıkları bazı yazarların düşünce çizgilerine devam niteliğinde yeni bir yorum ve ahenk katmak istemişler sanki. Hayata karşı olan duruşlarını fark ettirirken, biz okurlara da hayata karşı sağlam bir duruş davetiyesi sunmuşlardır.
Kadim değerlerimize doğrudan veya dolaylı olarak yapılan saldırılara ve dün ile bugün arasındaki bağlarımızın nasıl koparıldığına dikkat çekerek hakikati bir bütün olarak duyurmak için uğraşmışlardır. Duyarlılığın, Aşkın, sevginin, merhametin, felsefenin, tarihin, sorumluluğun, vazgeçmeyişin, sabrın, gayretin ve daha saymayı unuttuğum birçok kavramın işlendiği, benim "yeni nesil Direniş yazarları" olarak adlandırdığım isimlerin oluşturduğu harika bir çalışma ortaya çıkmıştır. Umuyorum ki okuyan tüm okurlar da aynı feyzden yararlanırlar. Son söz olarak Nuri Pakdil'den bir alıntı bırakayım.
"İnsan! Seni savunuyorum; sana karşı..."