Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nedamet'e Üçüncü Bir Gözle Bakınca
4 yıllık bir serüvenin imzası olma mahiyeti taşıyan Nedamet Dergisi Vefa Sayısı, Kasım 2023 tarihi itibariyle; sabır taşını kuma çeviren bir inad-ı ihtiyat ile okuyucusuyla buluştu. Daha önceleri e-Dergi formatıyla ve “Nasip oldu nâdim olduk” sloganıyla çıkan Nedamet Dergisi, yenilenen politikası, kadrosu ve “Yeryüzündeki ilk duygu Nedamet’ti. Biz Baba’dan böyle gördük” sloganı ile matbu şekilde yayın hayatına girmiş oldu. Yarı lirik, yarı didaktik ve çokça sempatik bir takdim yazısıyla başlıyor Vefa Sayısı. Bizleri ilk karşılayan yazı ise Muhsin Gazi Erdem imzası taşıyan “Mum” öyküsü oluyor. Benim de okumaktan tat aldığım bu öykü, seri halinde devam ediyor ve dergide; “Mum”, “Meşale” ve “Fener” şeklinde bir üçleme ile işleniyor. Burada bir parantez açalım: Dergi, “Vefa Sayısı” künyesini; dosya konusundan değil, yazarların 2 yılı aşkın süredir ortaya koymuş olduğu yazılara ve kıymetli Nedamet Okuyucuları’na dair hissedilen vefa borcundan alıyor. Bu sebebe binaen, her yazarın mevcut yazılarından 3’er adet seçki derlenmiş ve ortaya böyle bir mahsul çıkmış. Amma çıkmış! Kapat parantez. “Mum” öyküsü, güncel verilere göre en çok yorum ve takdir alan yazı. Sebebi ise; hepimizin içinde bir nebzecik olsun mevcut bulunan delilik vehminden paye taşıyor olması. Dilde tat, dimağda lezzet bırakan Muhsin Gazi üçlemesinin ardından bizleri Fatih Tekin yazıları selamlıyor. Düşünce atlasımızda "parya" başlığı altında en çok işlenen kavram olan "ev" kavramını irdeleyerek başlıyor Fatih Tekin ve "Evini Yitiren İnsan"dan, yani bizlerden bahsediyor. Gündemine insanı koyan yazarımız, kimlik-cemiyet-varlık-mahluk kategorileri arasında sıkışan bireyin Hâlık'ın halk ettiği insan olma şuuruna dair muhtelif mütalaalarda bulunuyor ve "Riyanın 'Rüya'laşması, Görünmek İğvası" ile "İşitmenin Nihayetsizliği" başlıklı yazıları ile bizlere teklif ulaştırıyor. Yahut "mesaj." Münhasır'ın şiirleri ile kadim edebiyatımızın şiir sarayında geziyor, Şeyh Galip, Şeyhülislam Yahya Efendi ve Nabi ile selamlaşıyoruz. Aruz vezniyle kaleme almış olduğu şiirlerini okurken, Galip Dede'nin "Tarz-ı selefe takaddüm ettim" mısraından mülhem; "Tarz-ı selefe mukallid oldum" diye iç geçirebiliyor, şiirin musikisine kendimizi teslim ediyoruz. Derken; Müselman Cahit Servergil, yaşadığımız dünyaya bizleri tekrar çağırıyor. "Kısaca Zaruret İlmi" isimli yazısıyla mazeret iskelesinden zaruret deryasına atıyor bizi. Dünden bugüne insanın merkezinde şekillenen mukayyet olaylardan apardığı "Tarih Notları" ile özgün üslubunu "Kıskançlık" denemesine (makalesine) sarkıtıyor ve hasat edenlerin hasedinden Allah'a ısmarlıyor bizleri. Ömer Talha Kavas'ın marjinal yazı tarzıyla tokalaşıyoruz ilerleyen sayfalarda. Aktüel meselelerin "sanal frikiği" diyebileceğimiz Metaverse üzerine yazdığı "Metaverse Gerçeklik Algımız ve Öykülenmiş Riskler" isimli kolektif yazısıyla afallıyoruz. Nitekim makale olarak başlayan yazı birdenbire öyküye bürünüyor ve dudak uçuklatan 3 küçürek öykü ile "vay be" diyoruz gayri ihtiyari. Öykülere devam ediyor Ömer Talha: "Nesnelleşmenin Yaklaşık Bir Günü" ve "Saklanan ve Bulunan" isimli psikoloji öyküleri uyarıcı madde tesiri uyandırıyor havsalada. Hırpalanmış beynimizi Gürkan Pur (hâfî) şiirleriyle dinlendiriyor, hiç de sıradan olmayan "Sıradan Bir Şiir" isimli nazmıyla asudeleşiyoruz. Ardından "Kelebek" ve müfessirlerin ciltlere sığdıramadığı o harfe iade-i itibar hıncıyla yazılmış sayfalarca şiir: "Birinci Harf" Oğuzhan Âsım Güneş'in Muharrir ile yaptığı hasbihalin 3 istasyonu: "Düşündüm Hedonizmi", "Depreşim Vartası", "İlk Önce Kaos Vardı Söylencesi." Yalnız müşterisine hitap eden bu üç yazı ile muhatabını aramaya devam ediyor yazarımız. Alelacele çevrilen sayfaların nihayetinde Yakuphan Ustaoğlu şiirleri karşılıyor bizi. İlk şiir: "Yol" İstilahi ve irfani mahiyette olmasa da lügattaki manasına (yol ehli) riayetle yürüyen ehl-i tari şairimiz, beşeri aşkın pençesinde inlemeye devam ediyor. "Kemale Ermeyen Gözyaşları" dökmekte ısrarcı olan şairimiz, bir de "Açık Mektup" yazıyor. Mübarek olsun! Kavram Avcısı: Olgun Verim. Bekleyiş üzerine kaleme aldığı "Ey Bekleyiş" denemesi ile "bek durmak" (sağlam durmak) esasının etimolojik ve anatomik incelemesini yapıyor bizlere. Neden sonra "Doğruyu Bulmak mı Doğru Bulmak mı?" Yazısıyla vicdani, hissi, aklî ve amelî muhasebeye sevk ediyor okuyucusunu. Ve yine düşünce atlasımızın o mümtaz kavramı: "Müstakbel Ev Nerede" Nedamet Vefa Sayısı Erhan Burtul'un "Ahrar" kitabına yapmış olduğu derinlemesine inceleme ile nihayete eriyor. Efradını cami ağyarını mani diyebileceğimiz bu inceleme, dergi satışlarına paralel olarak "Ahrar"ın satışına pozitif tesirde bulunmaya devam ediyor. Takdim yazısında geçen şu söz ile bitirelim incelememizi; "Yoldur yürünür, er kişi kimmiş bilinir şeyhim..." Allah istikametten ayırmasın.
Nedamet Dergisi Vefa Sayısı
Nedamet Dergisi Vefa SayısıNedamet Dergisi · 202365 okunma
··
5 artı 1'leme
·
22,6bin görüntüleme
Penthos okurunun profil resmi
Servergil yazılarını daha çok görmek istiyorum
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.