Gönderi

Elbet bir taş değecek, camınızı çatlatacak!
Yakın bir zamanda arabamın camındaki küçük bir çatlak için sanayiye gittiğimde usta hiç düşünmeden ve benim çok aşina olduğum şu sözlerle: "abi hemen bunu elmasla çizelim çatlak olabildiğince yürümesin" deyip çemberi çiziverdi. Usta sen şimdi nerelere dokundun bir bilsen diyemeden eve geldim. Ecem, arabanın camındaki çatlağı gördü. Ona sebebini ve ustanın dediklerini anlattim. 0 da vitray boya istedi benden. Ustanın çemberi, çatlak çizgisiyle birleşince bir çiçeğin gövdesini andırmış. Onu boyayarak gülen bir papatyaya çevirebileceğini söylediğinde kırgınlıklarımın iyileşebileceğine daha çok inanmıştım. Gülen bir papatya öyle mi? Ne hoş. Araba vizeden geçemez düşüncesiyle ona engel olsam da o papatya o gün bugündür tüm çatlaklarımın üzerini örterek gülüyor yüzümde. Sanki mesele biraz da bu. Hayattaysak, bir ömrümüz ve bu ömrün bir de kalbi varsa eğer elbet bir taş değecek. Taşın bıraktığı izlerin etrafını çevirmek, üzerini örtebilmek mühim olan. Bu ne ile mümkün? Sabrın, aşkın, umudun ve duanın o eşsiz gölgelerine ihtiyacımız var şüphesiz. Bu saydıklarımın gölgesinde hayata karşı bir çember çizebilirsek eğer yürüyüp gitmeyecek belki de hiçbir çatlak. Üzerine resimler yaparak, çizgilerine şarkılar söyleyerek büyüyecek ve güçlenecek çemberimiz. Ben bunlara inanıyorum artık. Hem neden inanmayayım?
Sayfa 21 - Çember/ Yasin Kara
··
37 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.