Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Bana söyleyecek misin peki?" diye sorarken arsızlığım gün yüzüne çıktı. Bunu sormam kaşlarını çatmasına neden oldu. Hoşuna gitmemişti. "Hangi günde doğduğunu gerçekten merak ediyorum. Hem doğum gününde hediye verilir. En azından hediye niyetine doğum tarihini söyleyebilirsin. Seve seve kabul ederim." "Hisar-' Beni reddetmeden önce lafını ışık hızıyla kestim. "Diretmeyeceğim gerçekten," dedim. Ona dair bir şeyler öğrenmek istiyordum. Doğum tarihini ona koz olarak kullanacak değildim. Yılın hangi günü ona aitti, bilmek istiyordum sadece. "Bugün doğum günüm ve en azından bugünün hatırına bana bunu söyleyebilirsin." Yutkundu. Kaşlarını iyice çattı. Elimi onun elinin üstüne koyup yavaşça sıktım. “Söylemen için her an diretebilirim. Diretmemi istemezsin, değil mi?" "Ne söylemesi, Hisar?" dedi sertleşen sesiyle. Bakışları da en az sesi kadar sertti. "Eğer şakaysa cidden komik değil." Dudaklarımı ısırıp, "Sadece bilmek istiyordum," dedim. "Eğer seni zorladıysam..." Sesim kısıldı. "Hatırlamıyor olamazsın..." Gözlerini kapatıp beni gözlerinden mahrum ederken kendine kendine mırıldandı. "Nasıl unutursun?" Söylediklerinden hiçbir anlam çıkaramazken ona boş gözlerle baktım. "Neyi?" derken göğüs kafesim sertçe yükseldi. Tenim karıncalanırken bedenim ısınmaya başladı. "Neyi hatırlamıyorum?" Gözlerini geri açtığında âdemelması yutkunduğu için sertçe hareket etti. Kendini hızlıca toparladığında az önceki ifadesinden sıyrılmıştı. "Sen değil," dese de gözleri benmişim gibi bakıyordu. "Unutan benim. Doğum günümü unuttum. Artık hatırlamıyorum. Sen de bununla ilgili bir şey sorma, Hisar." Garip bir şeyler vardı. Unutmamıştı. Fakat şimdi hatırlamak istemediği kesindi.
Sayfa 428
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.