Gönderi

59 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 2 hours
“Bitse ne olur, bitmese ne? “ dedi.
Kapı kilidinin açılmasıyla başlayıp, kapanmasıyla biten bir roman. Yazar zihninin içindeki odalarda dolaşırken yaşadığı buhranları, hayal kırıklıklarını, yoldan geçen kişilerin tasviriyle birlikte başlayan hikayeleri, dile getiremediği içinde büyütüp tutkuya dönüştürdüğü Müzeyyen aşkını anlatıyor. Kapı-kilit metaforu oldukça fazla kullanılmış ve her duruma da oldukça güzel uymuş. Kendi gözüyle gördüğü Sadri abi monologları, yazarın içsel konuşmalarıyla ortaya çıkardığı hikayesini tamamladı bence. Sokaklarda umarsızca dolaşması, bir şey aradığını ama aradığı şeyi kendinin de bilmediğini gösteriyor. Ayna monoloğu da oldukça etkileciydi bence. Ayrılıktan korkup, kendini ayrılığın içinde bulan bir adamın hikayesi. Dilini sevdim, argo dilini, sizi sokaklara indirgemesini sevdim. Kendi ince, hikayesi uzun olan bir kitap. İyi okumalar :)
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 20144 okunma
·
16 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.