Gönderi

360 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Elizabeth ve Tristian, iki yaralı karakter. Elizabeth eşini, Tristian ise hem eşini hem de çocuğunu kaybetmiş. Bu spoiler değil, direkt kitabın başında veriliyor. Kayıplarda sonra Elizabet yaşadığı yeri terk edip annesinin evine dönüyor, Tristian ise tam tersi aile evinden kaçıp kimsenin onu tanımadığı bir yere yerleşip herkesin canavar dediği, hakkında binbir çeşit teoriler ürettiği, ıssız ve mutsuz birine dönüşüyor. Sonra bir gün Elizabet cesaretini toplayıp kendine evine geri geliyor ve çarptı bir köpek sayesinde Tristan ile tanışıyor. Aslında tanıştıkları pek söylenemez daha çok kavga ediyorlar. Sonrada bir de komşu olduklarını öğrenince işler iyice karışıyor. İlk başta birbirlerinden hiç hoşlanmayan ikili zamanla önce fiziksel sonra da duygusal bir çekim yaşıyor. İkilinin arasındaki tensel çekim ilk başta çok sağlıksız ve iticiydi. Geçmiş kayıpları unutmak değil hatırlamak için bir yara bandı olarak kullanıyorlardı birbirlerini. Ama sonrasında bunun farkına varmalarına da memnun oldum çünkü o şekilde devam etseydi sevmeyebilirdim kitabı. Tristan'a kızdığım yerler vardı ancak geçmişi okurken o kadar duygulandım ki, acısını iliklerime kadar hissettim, kaybı çok büyüktü. Aynı şekilde Elizabeth'e de mesela başta köpeğe çarptığındaki tavrına çok kızmıştım. Adamın köpeğine çarpmışsın ve veteriner masraflarını ödedin diye teşekkür bekliyorsun? Delirmiş olan gerek. Neyse o konu dışında çok sevdim onu, bence annesine olan tavrında da bir bakıma haklıydı. Çünkü yalnız kalmış ve ikinci plana atılmış hissetmiş babasından sonra. Emma aşırı tatlı bir çocuktu. O Düdük olayı ve sonra Tristian'a hep Düdük diye seslenmesi. Aralarındaki bağın git gide güçlenmesi çok güzeldi. Beyaz kuş tüyü detayı da çok anlamlıydı. Emma ve Zeus'a da değinmezsem olmaz. Dostlukları içimi ısıttı.Kasaba halkından nefret ettim. Yazar nasıl bir kasaba büyüdü merak içindeyim, zira yazdığı bütün kitaplarda kasaba halkı ibretlik. Faye'i sevdim mi sevmedim mi asla anlamadım. Bazen mantıklı davransa da kitabın %90'ında hareketleri çok aşırıydı. Çok patavatsız bir karakterdi. Tanner tam bir psikopattı, aşırı sinir bozucuydu ve hak ettiğini buldu diyebilirim. Kitap belli bir yere kadar beklendik bir şekilde giderken ikinci yarı baya hareketlendi. Tristan'ın Emma ve Elizabeth'in ikisine de yaptığı teklif çok tatlıydı. Sonu bana maalesef ki yetmedi, daha çok okumak isterdim. Yer yer duygulandıran, yer yer gülümseten bir hikayeydi. Umarım devam kitapları da bir gün çıkar.
Geçmişin Kırıkları
Geçmişin KırıklarıBrittainy C. Cherry · Yabancı Yayınları · 2016375 okunma
12 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.