Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Mustafa İslamoğlu ve Onun Gibi Düşünen Günümüz Sözde Müslümanları :
ADAM BU DÜNYAYA SIRF İNKAR İÇİN GELMİŞ Mustafa İslamoğlu'nun İNKAR Ettiği - Hadisler! - Hükümler ! - İftira ettiği alimler ! - Tahrif ettiği ayetler !! 1 - Kaderi inkar ediyor, 2 - Recmi inkar ediyor, 3 - Mürtedin öldürülmesini inkar ediyor, 4 - Miracı inkar ediyor, 5 - Ruyetullahı inkar ediyor, 6 - İsa a.s. Nüzulunu inkar ediyor, 7 - Kabir azabını inkar ediyor, 8 - Adem a.s. Cennetten indiğini inkar ediyor, 9 - Mehdi a.s. geleceğini inkar ediyor. 10 - Aklına uymayan bütün hadisleri "Kur'ana uymuyor" gerekçesiyle inkar ediyor. 11 - Deccali inkar ediyor, 12 - Ye’cûc ve Me’cûcü inkar ediyor, 13 - Peygamber Mucizelerini kendi aklına göre tevil ediyor, 14 - PeygamberimizinKıyamet ile ilgili hadislerinin hepsini inkar ediyor.. 15 - Sahabelere dil uzatıyor. 16 - Afganistandaki Budist heykeller için üzülüyor. 17 - Buhari,Müslim ve diğer hadis müelliflerini yalancılıkla suçluyor. 18 - Adem ve Havva nın cennetten değil dünyadaki bir bahçeden geldiğini iddia ediyor. 19 - Maide:33 ayeti;"Allah’a ve Resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır." İSLAMIN DEĞİL FİRAVUNUN HÜKMÜ DİYİYOR ! 20 - Kur'andaki bütün Mucizeleri inkar edip bunlar temsildir diyor. 21 - Rafızi-Şiilere "Ehl-i beyt Mektebi" diyerek meşrulaştırıyor.Allahı roma putu janusa benzeten Ali Şeriati ve zındık Humeyniyi savunurken Buhari ve Müslimi,diğer islam alimlerimizi çirkef ağzıyla yalancılıkla suçluyor. 22 - Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır! Ğaşiye:17 ayetteki "deve" kelimesini "yağmur yüklü bulutlar" manasına geldiğini yumurtluyor !! 23 - Allah bir şeyi yaratmak istediğinde ol dediğinde hemen olmaz ,olma süreci başlar diyor !! 24 - Adem as. cinlerden önce yaratıldığını iddia ediyor. 25 - Adem as.ilk insan olmadığını ondan öncede bazı ADEMLERİN yaratıldığını iddia ediyor! 26 - Adem as.mın Allah azze ve cellenin "OL" demesiyle değil "olma süreci" içinde tek hücreli canlıdan oluştuğunu,yani evrime inanıyor. 27 - İmam Şafii'ye yalan uydurup O'nun Er-Risale isimli kitabında "Sünnetin Kur'anı neshettiğini" söylediğini uyduruyor ! 28 - imam Malik ve Ahmed bn.Hanbel'in zamanının yöneticilerinden korktukları için kitablarından bazı bölümleri çıkardığını iddia ediyor ! Halbuki İmam Ahmed'in Müsnedi kendi yaşarken yazılıp insanların elinde bulunmuyordu . 29 - Muhaddis alimlerimizin hadis uydurduğunu uydurup onları "Hadis İdeolistleri" olarak vasıflandırıyor ! 30 - Sünnetin Kur'ana arzedilmesi gerektiğini iddia ediyor ! 31 - Resulullah sallalahu aleyhi vessellemin MUSTAKİL HÜKÜM KOYAMAYACAĞINI iddia ederken kendisi Kur'anda hiçbir delil olmadığı halde sigara için HARAM diyor ! Peygamberimizin HELAL-HARAM belirleyemeyeceğini iddia eden kimse kendisi haram koyuyor !! 32 - Kur'anı Kerimin kelimelerini şer-i,ıstılah manalarıyla değil Mekke Müşriklerinin anladığı sözlük manalarıyla tercüme ediyor.SALAT,İPEK,DEVE kelimelerinde yaptığı gibi. 33 - İslamoğlu İslam alimlerinden esirgediği muhabbeti Ignaz Goldziher,Toshihiko Izutsu,Muhammed Esed gibi Oryantalist-Müsteşriklerden esirgemiyor ! Bunlardan büyük bir sevgi ve saygıyla bahsediyor ! 34 - Hazırlamış olduğu GEREKÇELİ MEAL'inde sahife,paragrafyapısına kadar Muhammed Esed'in mealinden İNTİHALDE (ÇALINTI) bulunuyor. 35 - Tefsir tarihimizdeki şazz görüşleri tercih edip kendi malıymış gibi pazarlamasını yapıyor. 36 - Kitablarında yeterli olmayan arapça dilbilgisiyle komik-basit hatalar yapıyor 37 - İslamda hırsızın elinin kesilmesini inkar ederek bunun Mekke müşriklerinin hukuku olduğunu iddia ediyor ! 38 - Kadının mirastaki 1/2 hakkının sabit olmayıp esnek olduğunu,değişebilir olduğunu iddia ediyor. 39 - Ayın yarılması,küçükken peygamberimizin kalbinin yarılması ve benzeri mucizeleri inkar ediyor ! 40 - İlk kader inkarcıları Ma'bed el- CÜHENİ ve Gaylan ed- DIMAŞKİ gibilerini şehid olarak görüyor ! 41 - Erkeğin ipek ve altın yüzük takmasını helal görüyor ! 42 - İslamda Neshi inkar ediyor ! 43 - Bayındırı savunduğu videosunda Muhammed 31.ayetin kariler tarafından Mushafa yanlış yazıldığını iddia ediyor ! 44 - "Üzerinde ondokuz (muhafız melek) vardır."Müddesir:30 onun üzerinde on dokuz (melek/e) vardır." diyor. 45 - Bakara Suresinde Yahudi ve Hristiyanların maymuna ve domuza tebdil edilmesini inkar ediyor ! 46 - Tur dağının Yahudiler üzerine kaldırılmasını mucizesini inkar ediyor ! 47 - Yahudilerin katili bulmak için ineğin bir parçasıyla ölüye vurmaları ayetini (Bakara.73) inkar ediyor ! 48 - İbrahim as.mın dört kuşu parçalayıp sonra çağırması mucizesini inkar ediyor ! (Bakara.260) 49 - İsa as.mın bebek iken konuşması mucizesini inkar ediyor ! (A'li imran.45-46) 50 - Musa as.Allah ile konuşmasını inkar ediyor ! (Nisa.164) 51 - Bakara.55.ayette israiloğullarının yıldırım çarpmasını inkar ediyor,dipnotta onların akıllarının çarpılmış olduğu için böyle bir istekte bulunduğunu iddia ediyor. 52 - Bakara.56.ayette İsrailoğullarının öldürülüp diriltilmelerine mecaz diyor. 53 - Bakara.61.ayettin dipnotunda İsrailoğullarının lanetlenmediğini,"lanetli zihniyet vardır" diyerek açıklıyor. 54 - Bakara.102.ayette sihri inkar ediyor.sihrin "komplo,düzen,tuzak" şeklinde anlaşılması gerektiğini söylüyor. 55 - Bakara.259.ayette 100 yıl ölü kalıp sonra diriltilen kimsenin kıssasını "TEMSİL" olarak anlamak gerekir diyor.İslamoğluna göre kur'andaki bütün mucize ve olağanüstü olaylar "temsil ve mecazdan" ibarettir. 56 - Al-i imran.1.ayetteki müteşabih hurufu mukattaya "hz.Peygamberinaldığı vahyi tek bir harfini dahi zayi etmeden ilettiğinin lafzi şahidi" manasını veriyor. 57 - Nisa.153.ayette Yahudilere bir ceza olarak yıldırım çarpmasını inkar ediyor. 58 - Maide.6.abdest ayetinde ayaklar hem yıkanabilir hemde "Ehli Beyt okuluna göre" meshedilebeilir diyor. İslamoğlunun bahsettiğ EHL-İ BEYT MEKTEBİyle neyi kastettiği ayrı bir araştırma konusu. 59 - Maide.60.ayette Allahın Yahudi ve Hristiyanları maymun ve domuza tebdil etmesinin olmadığının bunun sadece TEMSİL olduğunu söylüyor. 60 - Maide.114.ayette İsa. as.gökten sofra inmesini istemesinin aslında gerçekleşmediğini bununda sadece bir TEMSİLDEN ibaret olduğunu söylüyor. 61 - A'raf.107.ayet ve devamında Musa. as. ile Firavunun sihirbazları arasındaki kıssada aslında sihir olmadığını sadece İLLÜZYON olduğunu söyleyerek sihri inkar ediyor. 62 - Enfal.46.Bakara.45. ve diğer geçtiği yerlerde SABIR kelimesini DİRENMEK,DİK DURMAK gibi okuyucunun yabancı olduğu manalar veriyor. 63 - R'ad.11.ayette kiramen katibine 'KORUMA KORTEJİ' diyor. 64 - İsra.1.ayetteki SÜBHANA "mutlak aşk" diyor. 65 - İsra.13.ayette "unuk-boyun" kelimesine ÇABA manası veriyor. 66 - Enbiya.35."Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz." ayetin dipnotunda "şer Allaha nisbet edilmez" diyor.halbuki ayet Allahın hayır ve şer ile insnaların imtihan edildiğini ifade ediyor.eğer hayır ve şerri Allah yaratmıyorsa kim yaratıyor ? 67 - Enbiya.82.ayette Süleyman as. emrine verilen cinleri "dik başlı birileri" olarak tercüme ediyor.aslında İslamoğlunun cinler üzerindeki yorumları biribirini tutmuyor.Bu konuda kafası biraz karışık anlaşılan.. 68 - Enbiya.96.da geçen Ye'cuc ve Me'cuc için her devirde olabilecek "küresel güçler" diyor. 69 - Hacc.23. ve geçtiği yerlerde cennette Mü'minlere mükafat olarak verilecek "ipekten elbiseleri" küçümseyerek bunlara "ÖZGÜRLÜK ÜNİFORMASI " manası veriyor ! Müminler neden ahirette üniforma giyecekler,kime,niçin,nasıl özgür olacaklar ayrı bir muamma ! 70 - Kaf.17.ayettte Kiramen Katibine (her insanın sağında ve solunda bulunup kişinin iyiliklerini yazan şerefli melekler) "zıt kutuplarda konuşlanmış olan o iki unsur" manası veriyor. R'ad.11 'de KORUMA KORTEJİ demişti. 71 - Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır! Ğaşiye:17 ayetteki "deve" kelimesini "yağmur yüklü bulutlar" manasına geldiğini sÖylüyor. 72 - Tebbet suresinde Ebu Lehebin iki eline :" 1.dipnotta "lafzen:"iki eli" bir sonraki ayette yer alan mal ve kazanca delalet eder." diyerek Batını yorumlarda bulunuyor.. 73 - İslamoğlu, kader konusunda geçen bütün hadislerin Emeviler zamanında uydurulduğunu söylüyor.. 74 - Neml:82.ayette Dabbenin yeryüzünde,Dünya hayatında değil ahirette,mahşer gününde konuşacağını iddia ediyor. 75 - Tevbe 126.ayetteki "fitne" kelimesine "skandal" diyor.
·
44 görüntüleme
Gökçe okurunun profil resmi
Ne yapalım biz de Ebubekir Sifil gibi duşünen sözde müslümanları diye mi gönderi paylaşalım?
Bu yorum görüntülenemiyor
Ruhumun Sesi okurunun profil resmi
Hasan Tok ayeti nereye koyacaksın. "İçinizden kim dininden döner de kafir olarak ölürse, onların (o gibilerin) yaptığı (iyi) işler dünyada da Ahirette de boşa gitmiştir. Onlar o ateşin (cehennemin) arkadaşlarıdırlar. Onlar orada (bir daha çıkmamak üzere) ebedi kalıcıdırlar." "Doğrusu inanıp sonra inkar edenleri, sonra tekrar inanıp tekrar inkar edenleri sonra da inkarları artmış olanları Allah bağışlamaz; onları doğru yola eriştirmez." * Ayette yer alan; "Allah onları bağışlamaz" *Şimdi senin googleden kopyala yapıştır dediğin tefsirden alınmadır. *Sanırım sen alleme muhaddis olacaksın ki istediğin hadise inanıyor yara inanmıyorsun. Bu rahatlığın senide küfre sokuyor. *Lekum diynikum veliyedin - Senin dinin sana benim dinim bana... Seni bu dellilerle bile inandıramadıktan sonra sana ne sunarsak sunalım sayın fakih muhaddis bey yinede boş linede boş... Dilediğin gibi yaşa..
Ruhumun Sesi okurunun profil resmi
Dinden dönenler/irtad edenler mürted olurlar ve mürtedlerin cezası ise öldürülmektir.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Ruhumun Sesi okurunun profil resmi
"Kim dinini değiştirirse onu öldürün" [el-Buhârî, es-Sahîh, Cihâd, 149; Ebû Dâvûd, es-Sünen, Hudûd, 1; et-Tirmizî, es-Sünen, Hudûd, 20; İbnu Mâce, es-Sünen, Hudûd, 2. Mürted, İslâm dininden küfre dönen kimse demektir. Erkek olsun kadın olsun İslâm dininden dönen kimse, akıllı ve buluğa ermiş ise İslâm'a dönmesi için üç kere çağrılır ve baskı yapılır. İslâm'a dönerse serbest bırakılır aksi takdirde öldürülür. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "İçinizden kim dininden döner de kafir olarak ölürse, onların (o gibilerin) yaptığı (iyi) işler dünyada da Ahirette de boşa gitmiştir. Onlar o ateşin (cehennemin) arkadaşlarıdırlar. Onlar orada (bir daha çıkmamak üzere) ebedi kalıcıdırlar." * Buhari İkrime'den şunu rivayet etmektedir: "Müminlerin emîri Ali (ra)'ye zındıklar getirildi ve onları yaktırdı. Haber İbni Abbas'a ulaşınca: Onun yerinde ben olsaydın yaktırmazdım. Çünkü Rasulullah (sav): 'Allah'ın azabı ile azab etmeyin' buyurarak ateşle cezalandırmayı yasaklamaktadır. Ben olsaydım Rasulullah (sav)'in: 'Kim dinini (İslâm'ı) değiştirirse onu öldürünüz' sözüne göre onları öldürürdüm" * Erkeklerin öldürülmeleri gerektiği hadiste açık ve nettir. Kadınların öldürülmeleri ise hadisin genelliğinden kaynaklanmaktadır. Çünkü "Kim dinini değiştirirse" hadisinde yer alan "men" lafzı umum lafızlardandır. Aynı şekilde Darakutni ve Beyhaqi Cabir'den şu hadisi rivayet etmektedirler: "Ümmü Mervan adındaki bir kadın İslâm'dan dönmüştü. Durum Rasulullah (sav)'a bildirildi. O da kadının tevbeye çağrılmasını, tevbe ederse serbest bırakılmasını aksi halde öldürülmesini emretti." Ancak çocukların ve delilerin riddetleri sahih değildir, geçersizdir, bunlar mükellef değildirler dolayısıyla bunlara irtidat haddi uygulanmaz. Çünkü Rasulullah (sav) şöyle buyurmaktadır: "Üç kişiden kalem kaldırılmıştır: Buluğ çağına erinceye kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyandan ve akıllanıncaya kadar deliden." * İrtidad eden kimsenin üç kere tevbe etmeye çağrılması, Nebi (sav)'nin Ümmü Mervan'ın üç kere tevbeye çağrılmasını emrettiği hadise dayanmaktadır. Aynı uygulamayı Ömer (ra) de yapmıştır. Muhammed b. Abdullah b. Abdulkari'den: Dedi ki: "Ömer b. el-Hattab'a Ebu Musa tarafından bir adam geldi de Ömer ona, uzaklardan bir haber var mı? diye sordu. Adam: Evet, bir adam Müslüman olduktan sonra İslâm'dan döndü. Ömer: Peki ona ne yaptınız? Adam: Onu yakaladık ve boynunu vurduk. Ömer: Onu üç gün hapsetseydiniz, her gün ona ekmek verseydiniz, tevbe edip tekrar Allah'a döner umuduyla onu tevbe etmeye çağırsaydınız ya? dedi ve sonra şöyle dua etti: Allah'ım ben bu olayda bulunmadım, böyle emretmedim ve bana ulaştırılan şeyden dolayı da razı olmadım." * Ömer'den önce Ebu Bekir de aynı şekilde hareket etmişti. Darakutni ve Beyhaqı şu olayı naklederler: "Ebu Bekir, Ümmü Karfe denilen ve Müslüman olduktan sonra küfre dönen bir kadını tevbe etmeye çağırdı, tevbe etmeyince de onu öldürdü." Bu rivayetlere göre, Rasul (sav)'in ve ondan sonra da Ebu Bekir ve Ömer'in, mürtedi tevbe etmeye çağırdıkları sabittir. Mürted öldürülmeden önce tevbe etmeye çağrılmalıdır, ancak üç kere tevbe etmeye çağrılması, bağlayıcı bir husus değildir. Zira adet olarak üç kere çağırmakla özrün ortadan kalkması gerçekleşmiş olur. Yoksa üç kereden daha fazla sayıda da tevbeye çağrılması caizdir. Çünkü İslâm'ın ona tekrar hatırlatılmasından maksat onun İslâm'a dönmesini sağlamaktır, dönmesi için mürtede yeterli sürenin verilmesi gerekir. Rivayet edildiğine göre Ebu Musa, Muaz'ın tekrar tekrar öldürmesini talep ettiği mürtedi Muaz gelinceye kadar iki ay boyunca tevbeye çağırmıştır. Ömer'den rivayet edildiğine göre de tevbenin süresi üç gündür, bu süre içerisinde tevbe ederse tevbesi kabul edilir aksi takdirde öldürülür. Ancak mürtedin tevbesi irtidat olayının tekrarlanmaması durumunda geçerlidir. Dinden dönmesi tekerrür ederse tevbesi kabul edilmez. Tevbe etse de etmese de hemen öldürülür. Çünkü Allah Teala şöyle buyurmaktadır: "Doğrusu inanıp sonra inkar edenleri, sonra tekrar inanıp tekrar inkar edenleri sonra da inkarları artmış olanları Allah bağışlamaz; onları doğru yola eriştirmez." * Ayette yer alan; "Allah onları bağışlamaz" ifadesi, Allah'ın onların tevbelerini kesinlikle kabul etmeyeceği anlamına gelmektedir. Allah tevbelerini kabul etmeyince elbette ki devlet de kabul edemez. El-Eşrem, Zıbyana b. Ammara'dan şunu rivayet etmektedir: "Sa'd oğullarından bir adam Beni Huneyfe mescidine uğradı ve oradakilerin Müseyleme'nin recezelerini (bir çeşit şiir türü) okuduklarını gördü. Hemen İbni Mes’ud'a giderek durumu bildirdi. İbni Mes’ud onlara adam göndererek onları getirtti, onları tevbeye çağırdı ve onlar da tevbe ettiler. İbni Nevvaha denilen bir adam dışındakileri serbest bıraktı. Sonra da ona: Ben bir keresinde sana gelmiştim, sen de tevbe ettiğini iddia etmiştin. Fakat şimdi görüyorum ki sen tekrar küfre dönmüşsün dedi ve onu öldürdü." Mürted, hakimin verdiği hüküm ile devlet tarafından öldürülür. Şayet Müslümanlardan bir kimse kasten bir mürtedi öldürürse kısas gerekir. Çünkü bu, devlet raiyesinden herhangi bir kafiri öldürmek gibidir. Mürted, Müslüman olduktan sonra küfre dönen kimsedir. Müslüman olduktan sonra küfre dönen herkes mürted sayılır. Müslüman bir kimsenin tekfir edilmesi için ise dört şart aranır: 1- İtikat 2- Şüphe 3- Söz 4- Fiil. İtikat, yani inanma iki türlü olur. Birincisi; Allah'ın ortağı olduğuna ya da Kur'an'ın Allah'ın kelamı olmadığına inanmak gibi hakkında kesin yasaklama gelen bir şeyi ya da kesin olan bir hususun tam tersi bir şeyi kesin tasdik etmektir. İkincisi ise; cihadın farziyeti, içkinin haramlılığı, hırsızın elinin kesilmesi gibi dinen bilinmesi zaruri olan hususlardan birisini inkar etmek. Şüphe ise, delili kesin olan inançlarla ilgili hususlarda şüpheye düşmektir. Kim Allah'ın birliği, Muhammed'in peygamber olduğu, zina eden erkeğe sopa vurulması veya benzeri hususlar hakkında şüphe ederse kafir sayılır. Sözden kasıt hiçbir surette tevil kabul etmeyen sözlerdir. Örneğin kim İsa Allah'ın oğludur, İslâm Muhammed'in kendisi tarafındandır (Allah'tan gelmemiştir) gibi sözleri söylerse, bu sözleri söyleyen kimse kesinlikle kafirdir, tekfir edilir. Ancak tevil edilme ihtimali bulunan sözleri söylemesinden dolayı tekfir edilmez. Söylenen söz yüzde doksan dokuz küfür ihtimalini taşısa bile. Yüzde bir iman ihtimalini taşıyorsa, yüzde birlik ihtimal yüzde doksan dokuzluk ihtimale tercih edilir. Çünkü bu yüzde birlik durum iman tarafındadır. Yüzde birlik durumun varlığı ile tevil ihtimalinin varlığı söz konusudur, dolayısıyla da tekfir olunmaz. Çünkü kullanılan ifade, şüpheye yer bırakmayacak bir şekilde küfür sözü olmadıkça kafir sayılmaz. Fiilden kasıt ise, küfür olduğunda herhangi bir tevil ihtimali bulunmayan davranışlardır. Kim puta secde eder, kilisede Hıristiyanlarla dua ederse tekfir edilir ve İslâm'dan dönmüş sayılır. Çünkü Hıristiyanların kilisede yaptıkları törenler, küfür olduğunda ihtimal bulunmayan bir fiildir. Kim böyle bir fiili yaparsa tevil ihtimali bulunmayan küfür davranışını yapmış sayılır. Ancak içinde tevil ihtimali taşıyan bir fiili yapan kimse tekfir edilmez. Örneğin kiliseye girerse tekfir edilmez. Çünkü orayı görmek için girmiş olma ihtimali olduğu gibi ayine katılmak için girmiş olma ihtimali de vardır. Yine İncil'i okuyan kimse tekfir edilmez. Çünkü içindekilere vakıf olup yanlışlığını ortaya koymak için okumuş olabileceği gibi, inanmak için de okumuş olabilir. Dolayısıyla tevil edilme ihtimali bulunan bir fiilden dolayı faili tekfir edilmez ve mürted sayılmaz. Riddet, zina haddi dışındaki hadlere ait şartlarla sabit olur. Bunlar; adalet sahibi iki erkeğin ya da bir erkek ile iki kadının şehadeti, yani şer'i beyyinelerdir. Çünkü bunun için özel bir nass varid olmamıştır. Mürtedin Malları Mürted, tevbe etmeye çağrılmadan önce malının ve kazancının malikidir. Kendisine İslâm arz olunur ancak Müslüman olmaktan kaçınır sonra da öldürülüre veya mürted olduktan sonra haddin dışında bir başka şekilde ölürse; önce borçlarının ödenmesinden başlanır. Cinayet tazminatları, eşinin ve nafakasını temin etmek zorunda olduğu kimselerin nafakaları ayrılır. Çünkü bu hakların devre dışı bırakılması caiz değildir. Bu türden harcamalar yerine getirildikten sonra malından geriye bir şey kalmazsa iş bitmiş demektir. Geriye mal kalırsa bu mal, devlete ait mallarla birlikte beytülmala ait bir fey' sayılır. Bu mal tıpkı fey' gelirleri gibidir. Kafir devletlerden birisine yani daru'l harbe kaçması durumunda da hüküm aynıdır. Ancak kafir bir devlete kaçarken mallarını güvendiği birisine emanet olarak bıraktıysa (devlet tarafından çıkartılan bir kararla malları dondurulur), tevbe etmesi için girişimlerde bulunulur. Şayet bu girişimler fayda vermezse ve riddetinde ısrar ederse öldürülmeyi hak etmiş olur, ona karşı öldürülmüş kimse muamelesi yapılır ve malı fey' sayılır. Bunun delili, Ebu Bekir (ra)'in dinden dönenlere karşı yapmış olduğu uygulamalardır. Onları öldürdü, irtidatlarından dolayı mallarını ve kanlarını mubah saydı ve malları ganimet olarak alındı, sahabeler de bu uygulamayı uygun buldular, ses çıkartmadılar. Bu nedenledir ki bir bölge halkı İslâm'dan döner ve küfür hükümlerini uygularsa, Ebu Bekir (ra)'in yaptığı örnek alınarak mallarının ganimet sayılması, kendilerinin esir alınmaları, kadınlarının ve çocuklarının tutsak edilmeleri ve imamın onlarla savaşması gerekir. Çünkü sahabe bu şekilde hareket edilmesi üzerinde icma etmiştir.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.