Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kilise, her ne kadar çökmekte olsa da dönemin büyük uygarlaştırıcı gücü, daha doğrusu tek uygarlaştırıcı gücüydü diyebiliriz. Roma gelene-ğinin sürdürülmesi Kilise sayesinde olmuştu, Avrupa'nın yeniden bar-barlaşmasını engelleyen de yine Kilise'dir. Yoksa kendi gücüyle başbaşa kalan laik iktidar bu değerli mirası koruyamazdı. Kralların iyi niyetlerine rağmen kaba ve beceriksiz yönetimleri, üstlendikleri görevin çok gerisin-deydi. Fakat Kilise, devletin elinde bulunmayan bir kadroya sahipti. İmparatorluk döneminde şekillenip geliştiği gibi istilalardan sonra da varlı-ğını sürdürdü. Hiyerarşi bozulmadan kaldı ve Roma'nın idari örgütlenme modeline göre şekillendiği için büyüyen düzensizliğin ortasında sağlam ve sade yapısını koruyabildi. Her eyaletin başkentinde kurulan metropo-litlik, her "şehrin" başkentinde kurulan piskoposluk makamları kuzey bölgelerinde sadece geçici olarak ortadan kalktı. Diğer yerlerde fatihler, canlarını bağışladı veya onlara saygı gösterdi. Sivil yönetim çöküşe gider-ken dinî idare, imparatorluk günlerindeki aynı yapı, aynı devlet adamları, aynı ilkeler, aynı hukuk, aynı dille sarsılmadan kaldı. Çevredeki anarşi-nin ortasında Kilise, kısa süreli çöküşüne rağmen bozulmadan yaşamaya devam etti.
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.