Kimse bizi üzmüyor, kimse bizi öfkelendirmiyor. Birileri bir şey yapıyor ve biz üzülüyoruz. Birileri bir şey yapıyor ve biz öfkeleniyoruz. Bunu anladığımız zaman, gücün de o kişide değil bizde olduğunu da görüyor ve anlıyoruz. Gücü kullanabilmemiz için, gücün bizde olduğunu anlamamız ve hissetmemiz ise ilk koşul. İşte bu çok ince ama çok önemli bir fark ve yüzüp yüzemememiz de bu ince farkta saklı. Suda çırpınan kişi, suyun kendisinden güçlü olduğunu düşündüğü için su onu aşağı çekiyor. Gücü kendi içinde duyan kişi ise, su tarafından yukarı kaldırılıyor.