ATINALI: ilk önce tekli yöntemi söyleyelim; herhalde yaklaşık
şöyle bir şey olacak:
Herkes otuzuyla otuzbeşi arasında evlenmek zorundadır, evlenmezse para cezası verilir ve kamu haklarından yoksun bırakılır: para cezası şu ya da bu kadardır, kamu haklarını da şu ya da
bu şekilde yitirir.
Evlilik hakkında tekli yöntem böyle bir şey olsun, ikili yön-
tem de şöyle:
Herkes insan soyunun doğa gereği ölümsüz bir yanı olduğu-
nu düşünerek otuzuyla otuzbeşi arasında evlenmelidir; bu her-
kesin doğal olarak tamamıyla istediği bir şeydir: nitekim bu arzu,
tanınmış olmak ve öldükten sonra mezarda adsız sansız yatmamaktır. Demek ki, insan soyunda zamanın sonsuzluğu ile doğal
bir ilişki vardır, sonsuza kadar ondan ayrılmaz ve ayrılmayacaktır, çünkü arkasında çocuklarının çocuklarını bıraktığı, her zaman aynı ve bir kaldığı için kuşaklar aracılığı ile ölümsüzlükten
pay almakla, işte bu şekilde ölümsüz olur: bundan kendini bileisteye yoksun kılmak hiçbir zaman dindarlığa sığmaz; eş ve çocuk sahibi olmayı ihmal eden, bunu bilerek yapmaktadır. O hal-
d de, bu yasaya boyun eğerse, ceza görmeden yoluna devam edebilir, ama boyun eğmez, otuzbeş yaşına geldiği halde evlenmezse, bekarlığın sultanlık olmadığını anlasın diye, her yıl şu ya da
bu kadar para cezası ödeyecektir ve kentte gençlerin her seferinde yaşlılara gösterdikleri saygıdan payını alamayacaktır.
Bu yasayı ötekinin yanında dinleyip karşılaştıran herkes ya-
saların böyle çok kısa, ama ikna ve caydırma yoluyla ikili mi,
e yoksa yalnızca caydırarak uzunluk açısından tek boyutlu mu olması gerektiğini düşünecektir.