Yıldız Gezgini Kitap London'ın bir görüşü (felsefesi de diyebiliriz) üzerine oluşturulmuş bir kurgu. Tüm kitap boyunca yaşanılan olaylar sizi şu sonuca götürmeye çalışıyor: "Bir tek ruh sürer. Geri kalan her şey yalnızca maddeden oluştuğu için geçicidir ve geçmek zorundadır." Temelde ruhun ölümsüzlüğü ve bedenin ölümlülüğü üzerinden süregiden bir hikaye. Hatta hikayeler silsilesi. Baş karakter (anılarını okuduğumuz) Darrel Standing'in işlediği cinayet nedeniyle hapishaneye düşmesi ile başlıyor kurgu. Burada yaşanılanlar üzerinden de ABD hapishanelerinin çürümüşlüğünü ve yozlaşmışlığını da sert bir dille yeriyor London. "Günümüzün hapishane sisteminin zalimliği kadar berbat daha berbat bir zalimlik bilmiyorum hiç." derken bu hapishanelerin birinde beş yılını geçiren arkadaşı Ed Morrell'dan esinleniyor aslında. Ayrıca verilen idam cezalarının su götürmez sebepler ile verildiğini ve bir kez sistemin eline düştükten sonra bir daha o çukurdan geri dönülemeyeceğini de eleştirmekten geri kalmıyor. Tecrite atıldığı günlerde gömleğe bağlanmasıyla başlayan astral seyahatlerde bambaşka çağlarda bambaşka bedenlerdeki yaşamlarına yolculuk etmeye başlamasıyla kitabın temposu yükseliyor. Yeri geliyor Roma İmparatorluğu'nda İsa'nın var olduğu dönemlere gidiyor, yeri geliyor Kore'de imparatorluk kuruyor, batırıyor. Yeri geliyor küçük bir kızılderili çocuk bedeninde göç ederken yeri geliyor bir gemi yolculuğunda kaza sonucu yıllarca kayadan bir adanın üzerinde fok balıkları yiyerek yaşıyor. Tüm bu hikayeler arasında biz okuyucular gidip gelirken London bize bir felsefe anlatmaya çalışıyor: Ruhların ölümsüzlüğü. Tüm hikayeler beni etkiledi ancak özellikle Roma İmparatorluğu zamanında İsa'nın ortaya çıkması ve yaydığı görüşlere yöneltilen tepkileri okumak oldukça heyecanlıydı. Tabiki reenkarnasyona inanmıyorum ancak bir kurgu üzerinden okurken oldukça zevk aldım. London'ın çağlar arasındaki bilgi birikimine de hayran kalmamak elde değil. O kadar çok olay ve tarihi bilgiyi harmanlamış ki bir noktada şaşkınlıkla okumaktan kendimi alamadım. Tecritte Morrell ve Oppenheimer ile geçirdiği zamanlar ve yaptıkları sohbetler de oldukça tatmin ediciydi. Yaşam ve ölüm hakkında sorgulamalar, ruh-beden ilişkisi üzerinden çıkarımlar ve dönemin ABD'sine yapılan eleştiriler temelinde ilerleyen bir eserdi. Farklı ve akıcı bir kurgu isteyenlere önerebilirim. Şimdiden okuyacaklara keyifli okumalar dilerim.

Yıldız GezginiJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20146,8bin okunma

·

36 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Dildar