Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

325 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
"Aklı başında olan herkes, insan gözünün iki nedenden dolayı şaşkınlık geçirdiğini ve iyi göremediğini bilir. Birinci neden, insanın aydınlıktan karanlığa geçmesi, ikinci neden ise karanlıktan aydınlığa çıkmasıdır. Bu, beden gözü için olduğu kadar akıl gözü içinde geçerlidir. Bu gerçeği idrak eden kişi, kafası karışmış ve görüşü zayıflamış vir kişiyle karşılaştığında onun durumuna gülmemeli ve şu soruyu sormalıdır: Bu adamın akıl gözü daha aydınlık bir dünyadan geldiği için mi alışkın olmadığı karanlığı yadırgamaktadır, yoksa karanlıktan aydınlığa geçtiğinde karşılaştığı yoğun ışıktanndolayı mı körleşmiştir? Bunların ilki mutlu olunacak ve beğenilecek, ikincisi ise acınacak bir durumdur, zira karanlığı yadırgayan göz, aydınlık bir dünyadan gelmiş demektir. Dolayısıyla, ona gülen kişinin asıl kendisi gülünç duruma düşer, ama karanlıktan aydınlığa geçtiği için iyi göremeyen bir kişi başkalarının ona gülmesini hak etmiştir." EFLATUN/DEVLET IQ seviyesi %70 olan 32 yaşındaki Charlie'nin tek dileği; akıllı olmak, sevilmek, kabul görmek, anlamak, anlaşılmak ve zeki insanlarla konuşabilmektir. Daha önce Algernon adında bir farede test edilmiş ve Algernon'da başarılı olan, zeka seviyesini artıracak deneysel ameliyat için gönüllü olur Charlie. Ameliyat gerçekleşir. Charlie'nin durumu, günlük olarak tuttuğu raporlarla takip edilmeye başlanır. Charlie, zamanla inanılmaz bir gelişme gösterir ve kendilerini çok zeki olarak tanımlayan insanlardan daha zeki hale gelir. Artık okuduğu her şeyi öğrenen, gözleyen, sorgulayan bir insan olan Charlie; kısa sürede hemen her alanda bilgi sahibi olmuştur. Bu bilgi deryasında Charlie'yi en çok yaralayan, onlar gibi zeki olmak istediği insanlardır. Neden mi? Çünkü onların birer sahtekar olduklarını öğrenir. Onların kendilerine dahi havası veren, sıradan insanlar olduğunu öğrenir. Gösterişinin ve kendine güven duygusunun altında korku ve güvensizlik duygusunun yatmakta olduğunu görür. Bilgi ve zeka ile donanırken duygu,sevgi ve anlayış kaybına uğradıklarını öğrenir; duygu yerini egoya, kibre bırakmıştır. İyilik adı altında yaptıklarının, kendilerine minnet duyulmasını istemekten başka bir şey olmadığını görür. Onlar için tek önemli olanın, başkalarının ne düşündüğü olduğunu görür. Kimseyi olduğu gibi kabul etmediklerini, edemediklerini görür. Başkalarını aldattığını düşünen insanların aslında kendilerini aldattıklarını ancak bunu anlayabilecek zeka seviyesinde olmadıklarını görür. Zeki olanların kendilerinden aşağı gördükleriyle eğlenip gülerken; zeki olmayanların zeki görünenlerden nefret ettiklerini; her iki tarafında birbirlerini bir şekilde dışladıklarını fark eder. Sonuçta kapı her zaman yalnızlığa açılır. Her bireyi aslında sadece bir "İNSAN" olarak görmenin; her insanın, zeki ya da değil, sevgiye, ilgiye ve övgüye ihtiyacı olduğunu bilmenin Charlie'nin ameliyat öncesi ve sonrasındaki durumuyla; insanlardan beklenenin ise, açıklık, dürüstlük, güvenilirlik olduğu ve hayattan beklenilenin ise sadece basit insan ilişkileri olması gerektiğini "Fay" karakteri ile anlatmış Daniel KEYES. Her insan her şeyi bilebilir mi, bilmeli mi, bilmek zorunda mı? Bu da ayrı bir soru elbette. Sayfa 299'daki şu alıntıyla bitirmek istiyorum: "Ve şimdi-alevlerin arkadındaki kaya çıkıntısının üzerindeki gölgelerde Eflatun benimle alay ediyor: '... mağaradaki adamlar ona bakıp, gözleri olmadan yukarı çıktı ve gözleri olmadan geri geldi diyecekler..." Çok çok keyif alarak okuduğum bir kitap oldu. Okuyun, okutturun :) Keyifli okumalar.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201515,2bin okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.