Gönderi

Uyku çok enterasan bir şey geliyor bana. Nasıl oluyor da bilinç kapanıyor ve dış uyaranları bırakıp bi dinlenme, vücudun kendini deşarj edişi hâline gelebiliyor. Elbette bilimsel olarak açıklanması pek tabii basit olan bir şey olabilir. Fakat üzerine felsefe yapılabilecek bir kavram. Uykuya dalış evresi de bi o kadar garip. Bazen tık diye bir anda uyuduğunu düşünürsün zihninde ne olup ne bitiyor bilmeksizin. Bazen de beklersin uykunun gelmesini. Ne yani uyku gelebilen bir şey mi? Yani neydi bizi uyutan yorgunluk dışında. Nefes alış hızın yavaşlar, gözlerin yavaşça açılır, kapanır ve sonra bi bakmışsın uyumuşsun işte. Daha da garibi uykudan uyandıran şeyler olmalı: rüyalar, kâbuslar, halüsinasyonlar, hiçbir etken olmadığını düşünüp aniden uyanmalar... Ve neden kâbus görürdük hayat yetmezmişcesine... Tanrım, neden tanrım uykularım da bile ızdırap çekiyorum. Madem ki uyku bir nimet, Madem ki uyku bir dinlenme hâli, O halde neden tanrım o derin ve sıcak uykudan uyanışlar var. Uykularım bile bölük pörçük tanrım umut neredeydi? İnsanın en masum hâli uyuduğu hâlidir. Tanrım, neden insan korkarak uyanır uykularından. Tanrım, bir sen biliyorsun ama nedenler içinde kaybolmuş bedenim nasıl başa çıkacak bununla? Ve madem ki uykudan uyanış da bir nimet, O halde neden tanrım sonsuz uykular var?
·
1 artı 1'leme
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.