Şu gerçek, zamanla daha iyi görülüyor:
Sermayeyi dünkü gibi “milli”leştirmek, “Türk”leştirmek, “Müslüman”laştırmak... Veya bugünkü küreselleşme koşulları içinde 'entemasyonal "leştirmek... Bunların hiçbiri, bir ülkenin ekonomisini sağlıklı hale getirebilecek “belirleyici etken” olamıyor. Bir üIkenin ekonomisi ancak; o ülke, başta siyaset olmak üzere tüm temel kurumlarıyla ve insanlarıyla “rasyonel”leştiği ölçüde, sağlıklı bir yapıya kavuşabiliyor... Kendi kaynaklarını ve imkânlarını akıllıca” kullanabildiği, karşısına çıkan sorunlara gerçekçi çözümler bulup uygulayabildiği ölçüde...
Sermayenin -kime ait olursa olsun- verimli yatırımlara dönüşmesi, iş alanı yaratması ve sonuç olarak kalkınmaya katkı yapması, ancak bu genel koşul gerçekleşirse mümkün oluyor.