Bir insan düşün…
Yokluk karanlıklarından alınıp şu korkulu dünya meydanına atılıyor.
Bir de bakıyor ki, her taraftan hastalıklar, belalar, acılar saldırmakta…
Yardım almak için yeryüzündeki varlıklara bakıyor önce.
Tam bir ilgisizlikle karşılaşıyor.
Onlar onu tanımıyor.
Ona acımıyor, yardım etmiyorlar.
Başını kaldırıp gökyüzüne bakıyor, Oradan bir medet bekliyor.
Devasa gök cisimlerini görüyor.
Bunlar büyük bombalar gibi hızla hareket ediyorlar.
Dehşete kapılıyor…
Sonra kendine bakıyor, özel dünyasını tanımaya çalışıyor.
Ruhundan gelen sayısız ihtiyaçları, arzuları, emelleri işitiyor.
Daha fazla ürküyor, korkuyor, işitmemek için kulaklarını tıkıyor.
Hiçbir yönden hiçbir teselli bulmayan o çaresiz insanın kalbinde bir cehennem ateşi yanmaya başlıyor, onu da yakıyor.
Korkular, kaygılar, yetimlere özgü hüzünler, bırakılmışlık duyguları ona dünyayı dar ediyor.
Dünyaya gelişine bin pişman oluyor, lanet okuyor.
Çünkü kendisini göndereni tanımıyor, çünkü ahireti bilmiyor, çünkü varlıkların yüzündeki yazıları okuyamıyor, çünkü merhamet elini üzerinde hissedemiyor.
Bu dayanılmaz acılardan, korkulardan, kaygılardan kurtulmak ümidiyle sarhoş olmaya, bir yılan gibi beynini ısıran sorgulamalarını unutmaya çalışıyor. Çareyi düşünmemekte, zihnini uyuşturmakta buluyor.
Fakat o insanın kalbi, aklı, vicdanı iman nuruyla ışıklanırsa, o sıkıntılı, o bunalımlı, o karanlıklı halleri yok olur.
Belaları, hastalıkları, musibetleri gördü mü, o sınırsız merhamet sahibine dayanır rahat eder.
Sonsuza uzanan isteklerini, dileklerini, arzularını düşününce, ebedi olan ahirete iman nuru imdadına yetişir, kalbinin yangınını söndürür...
Sonra yerdeki, gökteki varlıklara bakar, onların emir altında görev yaptıklarını sezer. İnandığı Rabbinin eserleri, memurlarıdır onlar, bilir. Hepsinin dizgini onun elindedir, anlar.
Dehşet verici hareketlerini hayretle, ibretle izlemeye başlar.
Onlar ona korku vermez, bilakis keyif verirler.
Tüm lezzetler imanda, tüm acılar imansızlıktadır, der...
Ömer Sevinçgül
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.