Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
Kitap, bir kadının otel odasına girişi ve burada çıplak bir şekilde ölmeye yatmasıyla başlıyor. Profesör olan bu kadın, taze cumhuriyet dönemi kadınlarından. Kitap bu girişle başlasa da, onu ölmeye yatıran toplumsal ve kişisel konulara bizleri götürmesiyle ilerliyor. Onun bu yatışı onun da söylediği gibi: "Ölüm bazen o denli çabuk gelmiyor. Ölümle savaşmak gerekiyor." Sayfa 8 Kim bilir, öyledir belki de... Çünkü bazen ölemiyorsun, bazen koşullar uygunken bile ölemiyorsun. Aziz Nesin'in dediği gibi; Ne ölmeye bırakıyorlar, ne yaşamaya... Aysel adındaki kahramanımız, bu verdiği savaşta, ölmek üzere yattığı halde bu toplumsal baskının izlerini taşıyor. Arkasından konuşulacak olanların iç muhasebesini yapıyor bu odada. Onun kadın kimliği, bedeni, bedeninin esareti, her şeyden evvel bu tutsak bedenin içine sıkışıp kalmış bir ruhu. Hepsinin iç muhasebesini yapıyor kitap boyunca. Tek bir hikayeden ziyade bilinç akışı tekniği uygulanıyor, sinemasal terimle de ifade etmek istersem; flashback tekniği diyebilirim. Sık sık kişiler arasında geçmişe gidip geliyor. Aysel profesör olmuş koca yetişkin bir kadındır. Ve onun ekseninde diğer üç ilkokul arkadaşının da başından geçen hikayelerin anlatıldığı ama mektuplaşma ama iç hesaplamaların bolca yaşandığı, cumhuriyetin coşkusunun sonuna kadar hissettirildiği, rejim düşmanlığının had safhaya çıktığı bugünlerde, benim için okunması son derece keyifliydi. Hem keyifliydi, hem hüzünlüydü hem gururluydu. Pek çok duyguyu bir arada yaşattı bana kitap. Kitap bana duyduğum hisler, aldım lezzet bakımından Mina Urgan kitaplarındaki benzer dönem oluşumları itibari ile aynı hisleri yaşattı. Pek tabii, işleniş ve olay örgüleri bakımından birbirlerinden son derece farklı eserler olsa da, Atamızın işleniş şekli bana benzer geldi ve o dönemlere duyduğum iç çekişleri tekrar bu kitapta hissetmem bakımından benim için önemliydi. Atamızın vefatı sonrasında küçük bir kız çocuğu olan Aysel ailesi ile birlikte Atamızın toprağa verilmeden önce mecliste sergilenen ihtişamlı naaşını ziyareti, okuduğum cümleleri zihnimde canlandırdığımda yaratılan ahenk damarlarımdaki kanı hareketlendirmeye iyetti. Keşke dedim içimden, evlatların için biraz daha sağlığına dikkat etseydin. Ama buna ne hakkım vardı ki? O ki bizler için canını her seferinde yeterince tehlikeye atmamış mıydı? Kaç kere bizler için ölümün kıyısından dönmüştü, unuttuk mu? Unutursak kalbimiz kurusun. * Aysel, yüzünü hiç görmediği Atasının tabutunu, yağmurlu bir akşamüstü, abisinin ve eniştesinin elinden tutmuş olarak Kamutay'ın önünde görmüştür. Eniştesi, tabutun çevresinde yanan altı meşalenin altı oku anlattığını söylemiştir. Meşalenin yanında sağda solda birer general, birer subay, birer er de, merasim üniformaları içinde, altı kişilik saygı nöbet grubunu teşkil etmişlerdir. General ve subaylar kılıçlarını çekmiş, hepsi de selamlama durumuna geçmiştir. Bir bando Chopin'in "Matem Marşı" nı çalmaktadır. " Sayfa 66 Kitap bizlere pek çok tarihi bilgiler aktarıyor ve bu bilgiler arasında ülkemizin konumunu da tüm gerçekliğiyle sunuyor.Atamızın ölüm yılına denk gelen dört arkadaşın ilkokul mezuniyetleri ve sonraki serüvenleri, bu seüven içerisinde dünyanın güncel durumunu, patlak veren İkinci Dünya Harbi'nin dünyada ve bizdeki ekonomik ve toplumsal etkilerini anlatması bakımından da son derece önemli bir roman olarak düşünüyorum. Aysel adlı kadın karakterimiz eski ve yeni arasında kalmış, hem bir cumhuriyet kadını olarak Atasına verdiği sözü tutup profesör olmuş, bir yandan da toplumun ona dayattığı şekillerde bir eş olmuş. Hayatı boyunca içinde olduğu bu durumu tanımlayamadığı bir eksiklik içinde olmuş, bugüne kadar hep zaptettiği arzu ve duygularına gem vurmayı bıraktığı ilk anda ise bir öğrencisi ile ilişki yaşamıştır. Bu durum üzerine kendisini bir otel odasına kapatan ve ölmeye yatan Aysel bu odada hayatını sorgulamış, ölmeyi de beceremeden, tekrar evinin yolunu tutmuş ve hikayemizi de şimdilik burada bitirmiştir. Bizler için ise onun ağzından, hem cumhuriyet döneminin panoramasını, dönemin şartlarını, kadına gösterilen değeri, cumhuriyetimizin emekleme safhasındaki aşamalarını öğrenmemiz bakımından önemliydi. Keyifli okumalar.
Ölmeye Yatmak
Ölmeye YatmakAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 20194,216 okunma
·
1 artı 1'leme
·
225 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.