VAROLUŞ'u anlamak ve ONUR'lu yaşamak!
“İstiklâl Savaşı ve Türk Devrimi, her hamlesinde milletimizin yüksek siyâsî ve medenî karakteri ile memleket ideolojilerindeki şuurlu birliğine dayanarak muvaffak olmuştur.”
Ulu Önder’in ana hatlarını çizdiği Türk-iye Cumhuriyeti’nde, ölümü ile bölüşmek için bir yönleri zorlayarak ilke edinmemiz nedeniyle, iki yakamız bir araya gelmedi. Ulu Önder’in yaptığı devrimlere “Atatürk Devrimleri” derken, devrimin iyesi ise “Türk Devrimi” demiştir!(?) Atatürkçülüğü savunanlar öncelikle “Türk” sözcüğüne karşı durmuş, “Hümanizm ve Evresel” sözcükleri ilke edinilmiştir. Bu ayrışmanın karşısına “Milliyetçilikten devşirme Muhafazakarlık” çıkartılmış, bunlar küçük bölünmeler yaşayarak, “Türk” sözcüğü ürkülecek ve yasaklı hale gelmiştir.
Bizim sorunumuz; tüm ayrışmalardır. Çünkü; Başlangıcı belli olmayan tarihlerden bu yana var olan ve çağdaş, ileri uygarlıkları tarihe kavuşturan “Türk”, varolma savaşı vermeye devam etmektedir. Son varoluş Türk-iye Cumhuriyeti, tarihte örneği bulunmayan olağanüstü sayılan bir ilke ile önce kengeş (meclis) kurdu ve devamında ordu ile özgürlüğünü kazandı! Tarih böyle bir olay kaydetmedi! Bu onuru kaybettik, Ulus kendi içinde bölüştü!
Esenlikler ve saygılar.
Akan ŞAHİN
17.11.2021
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.