Gönderi

Zehrin döküldüğü dudaklar kar tanelerindeki saflığı haketmiyor Behçet bir yalnızlığı doluyorum boynuma Ne gam ne keder silik kalır bahtımın yanında Yalancı bahar akıldanelerimle esir pazarlığında Son kurşunum kaldı geçit vermez dağlarıma Göz bebeğimin büyüdüğü andaki hissiyat Kirpiklerime asılı kaldığımın şahidi Serden geçiyorum vazgeçilmezlerimle Bir bukle beyazı gök mavisi yalnızlığı Sarıyor kahverengi bakışlarımı Ne bir düzlük ne de bir fısıltı sessizliği Romanın neresinde kalmıştım anımsayamıyorum Ezeli bir gücün ruhuma dokunduğu yerde bırakmıştım hafızamı Salık düşüncelerin içselleştirdiği yaşamın koyuluğuna kaptırmıştım kendimi Gezgin bakışlaŕım huzurun rengini çalan birer hırsız Yüreğimin çakıl taşları tökezlememin en kudretli sahibi Soluk alıp vermek yaşamaya adanmış bir vefa Tedavülden kalkan yanım kırgın yaşamaya Sarıldığım sarmaşık dolanırken bahtıma Ne sevmişim ne üzülmüşüm hepsi muamma... 13/2/2024 Pınar PEKĞÖZ
·
1 artı 1'leme
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.