Zehrin döküldüğü dudaklar kar tanelerindeki saflığı haketmiyor
Behçet bir yalnızlığı doluyorum boynuma
Ne gam ne keder silik kalır bahtımın yanında
Yalancı bahar akıldanelerimle esir pazarlığında
Son kurşunum kaldı geçit vermez dağlarıma
Göz bebeğimin büyüdüğü andaki hissiyat
Kirpiklerime asılı kaldığımın şahidi
Serden geçiyorum vazgeçilmezlerimle
Bir bukle beyazı gök mavisi yalnızlığı
Sarıyor kahverengi bakışlarımı
Ne bir düzlük ne de bir fısıltı sessizliği
Romanın neresinde kalmıştım anımsayamıyorum
Ezeli bir gücün ruhuma dokunduğu yerde bırakmıştım hafızamı
Salık düşüncelerin içselleştirdiği yaşamın koyuluğuna kaptırmıştım kendimi
Gezgin bakışlaŕım huzurun rengini çalan birer hırsız
Yüreğimin çakıl taşları tökezlememin en kudretli sahibi
Soluk alıp vermek yaşamaya adanmış bir vefa
Tedavülden kalkan yanım kırgın yaşamaya
Sarıldığım sarmaşık dolanırken bahtıma
Ne sevmişim ne üzülmüşüm hepsi muamma...
13/2/2024
Pınar PEKĞÖZ