İlâhi rahmete en görkemli şekliyle muhatap olabilmek için en büyük vesilemizdir Hz. Muhammed Mustafa’ya benzemeye çalışmak, onun yolundan ilerlemek. Son dönemlerde İslam’a yöneltilen olumsuz tutum ve davranışlara baktığımızda; bu konuda bu vesileyi tam olarak anlayamamış ve yerine getirememiş Müslümanların etkisini görüyoruz. Zira kutsal olan İslam’dır, Müslümanlar değil. İnandığını söyleyen fakat neye inandığını tam olarak tefekkür edemeyen, kutsal saydığı Kur’an‘ı okuyup anlamaya çalışmayan ya da okuduğu ve anladığı halde kendine yol haritası yapıp hayatını buna göre yaşayamayan kişi İslam’ın ne ölçüde temsilcisi olur? Bu kişinin yaptığı ya da yapmadığı şeylerden, İslam ne ölçüde sorumlu tutulabilir? Kişi ellerini yıkaması gerektiği bilgisini okusa ve bu bilginin doğruluğuna inansa dahi kalkıp ellerini yıkamadıkça temizlenmiş sayılmaz. Bizler de Kuranî bir bilgiyi okusak ve bu bilginin doğruluğuna inansak dahi bu bilgiyi hayatımıza olması gerektiği gibi uygulamadığımız sürece tam anlamıyla iman etmiş sayılmayız. Bu noktada yaptıklarımız, yapmadıklarımız ya da eksik yaptıklarımız yalnız bizi bağlar. Her Müslümanın örnek olması, ikileme düştüğü anda dönüp dikkatle tefekkür etmesi gereken en önemli şahsiyet, tabii ki de âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’dir. O yalnızca peygamber olduktan sonra değil, tüm hayatı boyunca kendisine inanan müminlerin en önemli yol göstericisi olmuştur. Bu eser İslam’ın en güzel temsilcisi, Allah‘ın habibi olan Hz. Muhammed ve onun pak ailesini anlatmaktadır. Zira bu pak nesil Kur’an‘da da:” Ey Ehlibeyt! Şüphesiz ki; Allah sizden her türlü kiri giderip sizi tertemiz kılmak diler.” ayetiyle müjdelemiştir. Bizler de yol evladı olarak Peygamberimizin yolundan ilerlemeliyiz. Bu imkan (yani onun soyundan gelmediğimiz halde evladı olabilme halini yaşamak) soydan bağımsız şekilde herkese açıktır. Bizler zihnen ve gönlen, sözümüz ve özümüz, halimiz ve duruşumuz sevgimiz ve sadakatimiz, samimiyetimiz ve edebimiz, şuurumuz ve ahlakımız ile Peygamberimizin yolunu hakkıyla yaşayarak O’nun yol evladı olabiliriz. Bu noktada bu uzun ve çetin yolu hakkıyla yürüyebilmek için evvelce bu yolu yürümüşlerin ayak izlerini takip edebiliriz. Yaşayan Kur’an olan, ilim ve hikmetin kapısı sayılan, güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen Peygamber gönlümüze ışık olsun. O ışık hayatımızın her anında yolumuzu ona duyduğumuz sevgi ve hürmetle aydınlatsın. Nitekim sevgi, kapalı kapıları aralayan en etkili anahtardır. Ola ki ona duyduğumuz temiz sevgi ve hürmet Allah katında bizi muhteber kılar. Amin.