“İşte ey mağrur nefsim, sen o seyyahsın. Şu dünya ise bir çöldür. Aczin fakrın hadsizdir.
Düşmanın, hacâtın nihayetsizdir. Madem
öyledir, şu sahranın Mâlik-i Ebedîsinin ve
Hâkim-i Ezelîsinin ismini al. Ta bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hadisatın karşısında titremeden kurtulasın.”
Bu metinde iki Esmâ zikredildi: Mâlik-i Ebedî ve Hâkim-i Ezelî. Her insan kendi nefsinde bir malikiyet/sahiplenme duygusu yaşar. Çok şeye sahip olmak ister, her şey elinin altında olsun ister. Oysa nefes ve su gibi en basit gördüğü ihtiyaçlarına bile kendi eliyle erişemiyor. O halde, insan malik olmak istediklerinin sonsuzluğu kadar bir Mâlik’e muhtaçtır