..
Bir güneş yüzlü Melek gördüm ki ‘âlem mâhıdur..
Ol kara sünbülleri ‘âşıklarınun âhıdur..
Karalar geymiş meh-i tâbân gibi ol serv-i nâz..
Mülk-i Efreng’ün meğer kim hüsn içinde şâhıdur..
Ukde-i zünnârına her kimse kim dil bağlamaz..
Ehl-i îmân olmaz ol ‘âşıklarun güm-râhıdur..
Gamzesi öldürdüğine lebleri cânlar virür..
Var ise ol rûh-bahşun dîn-i ‘Îsâ râhıdur..
‘Avnîyâ kılma gümân kim sana râm ola nigâr..
Sen Sitanbul şâhısun ol Kalâtâ’nun şâhıdur..
~ Avnî ~
Bir güneş yüzlü Melek gördüm ki, dünya (güzelleri) ancak ışığını ondan alan bir ay olabilir..
O sümbül kokulu kara zülüfleri, aşıklarının ettiği ahların kara dumanlarından meydana gelir..
Karalar giymiş bir ay misali o nazlı salınan servi,
Sanki Frenk ülkesinin (Avrupa veya Galata) güzellik yönünden şahı gibidir..
Onun zünnarının bağına her kim ki gönlünü bağlamaz,
İman ehli olmaz o, aşıkların yoldan çıkmışıdır..
(Zünnar: Papaz kuşağı./ İngilizce'de "cincture")
"Gamzesinin" kılıcıyla öldürdüğüne, dudakları ile canlar verir..
O can bağışlayan güzelin var ise bir yolu eğer bu İsa’nın (As.) dinidir..
Ey Avni, sanma ki sana boyun eğer o güzel..
Sen İstanbul şahı isen, o da Galata şahıdır..
..