Örneğin dünyadan, kendinden, evliliğinden veya çocuklarından şikayet etmek histerik bir haz verebilir ya da hiç durmadan ekolojik felaketlerden, dünyanın yıkımından, orman yangınlarından, türlerin yok olmasından vb. bahsetmek obsesif bilinçdışı bir haz veriyor olabilir. Bu iddianın psikanalize aşina olmayan kişilere tuhaf görünmesi anlaşılabilir bir olgu, yani nasıl olur da insan şikayet ettiği şeyden zevk alabilir? ....
Yukarıda bahsedildiği gibi, semptomların haz sağladığını ilk kavrayan kişi Freud'du, Freud semptomların bir "ikame doyum" sağladığını fark etmişti, çünkü semptomlar yorumlansa bile geçmiyorlardı.Bu nedenle, Freud, insanın bilinç ve bilinçdışı arasında bölünmüş olduğu fikrine daha da yaklaştı, yüzeyde görünen şikayet, rahatsızlık hissi, derindeki bir doyumla beraberdi. Hatta öyle ki, bir kişinin şikayet etmeye devam etmesi, onun hayatta olduğunu, arzulamaya devam ettiğini gösteren belirtilerden birisi bile sayılabilir. Bu kişi için tam tersi durumda, yani şikayet etmeyi bırakırsa endişelenmeliyiz. Yüzeydeki hoşnutsuzluk hissi bizi yanıltmamalı, çünkü o anda başka bir yerlerde başka bir oyun sahneleniyor.