Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Somali'de, çölde göçebe hayatı yaşayan, on iki çocuklu bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Warris DIRIE'nin, çobanlıktan çocuk bakıcılığına, inşaat işçiliğine, temizlik işçiliğine, fotomodelliğe ve BM Büyükelçiliğine uzanan yolculuğu. Annesi küçük kızına "çöl çiçeği" anlamına gelen Warris ismini verir. Çok az sayıda canlının hayatta kalabileceği kıraç yerlerde açan bir çiçektir o. Çetin çöl şartlarında hayatta kalmak için güce ihtiyacı olan bu insanlar, enerjilerini yitirmemek için olumsuz düşünmemek, şikayet etmemek ve hayıflanmamak zorundalar. Susuzluğa, açlığa, sıcağa rağmen hayatta kalmak için mücadele eden bu insanların tek öğünü sadece deve sütü. Çölde hayat dingin, telaşsız ve yavaş. Orada kendileri için planlanılan hayatı değil planladıkları hayatı yaşıyorlar. Doğa ve hayvanlarla içi içe ve zor bir yaşam. Bu zor yaşamı kız çocukları için daha da zorlaştıran diğer bir olayda, kız çocuklarının sünnet ettirilmesi. Sağlıksız koşullarda yapılan cahil bir zihniyetin eseri olan küçüçük kız çocuklarının ölümüne sebep olabilecek kadar tehlikeli, acılı bir işlem olup Afrika'nın çeşitli ülkelerinde halen devam eden bir gelenek. Düşüncesi bile insanın içini sızlatıyor. On üç yaşındayken babasının yaşlı bir adamla evlendirmek istemesi nedeniyle evden kaçan Warris'in hayatı değişmeye başlar. Uzun ve çetin mücadeleler sonucu amacına ulaşır. Artık o bir fotomodeldir. Ama ne geldiği coğrafyayı unutur ne de yaşadıklarını. "Sık sık 'Ünlü olmak nasıl bir duygu? 'sorusuyla karşılaşıyorum ve yalnızca gülüyorum. Ünlü olmak ne demek? Bunu gerçekten bilmiyorum. Tüm bildiğim düşünme tarzımın bir Afrikalı olduğu ve hep böyle kalacağı. " (Sayfa 239) diyor, Warris. Ailesini yaşadıkları için suçlamayan, onları bir gelenek kurbanı olarak gören Warris, ailesine "Olduğunuz gibi olduğunuz için teşekkür ederim." demeyi de ihmal etmiyor. Coğrafya kaderdir, aile kaderdir evet ama kaderin içinde bir kader daha varmış meğerse. Bu kimi için annesi, kimi için ağabeyi, kimi için ablası kimi için bir öğretmen, bir arkadaş ve cesaret...Sizi o kaderden çekip çıkaran biri, bir şey... Warris'in kaderi, kaçmayı düşündüğü gece annesinin onu uykusundan uyandırmasıyla, cesareti ve kararlılığıyla değişiyor. Uyandırılmasa şu an çölde bilmem kaç çocuklu yaşlı bir adamın karısı ya da bilmem kaç çocuklu dul ve yalnız bir kadın olarak yaşayacağını söylüyor Warris. Yalnız, çünkü orada dul kadınların bir daha evlenememe gibi başka bir gelenek var. Başka bir geleneğin kurbanları onlar. Zamanında çok değer verdiğim bir hocam "Bırakın kişisel gelişim kitaplarını okumayı, kendinizi geliştirmek istiyorsanız otobiyografi/biyografi kitaplarını okuyun. Kişisel gelişim kitaplarının size vermeye çalıştığı boş, ütopik, anlık motivasyonu; otobiyografi/biyografi kitaplarıyla hayatın içinden, ulaşılabilen, gerçekçi ve uzun süreli motivasyonu kazanacaksınız " dediğini hatırlıyorum. Ne kadar doğru söylemiş. Bir çırpıda okunabilecek insanın içini sızlatan aynı zamanda ısıtan bir kitap, Çöl Çiçeği. Üzerinizde garip bir his bırakıyor. Hangi kitapta okumuştum hatırlamıyorum ama şöyle bir cümle vardı; "Her şeye sahip olan hiçbir şeye sahip değildir." Yokluğun ortasında ufacık bir şeyle mutlu olabilen mi; her şeye sahip, buna rağmen bir türlü aradığını bulamayan, ne istediğini bile bilmeyen insan mı daha zengin, daha şanslı, daha mutlu, daha huzurlu? Mutluluk; günümüzde, mutluluk adına, peşine düşülen materyalizmin çok çok daha dışında sanırım. Keyifli okumalar.
Çöl Çiçeği
Çöl ÇiçeğiWaris Dirie · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 20142,839 okunma
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.