Kitaplar insanları fikirlerden zevk almaya, yüce ve soylu bir iç dünya geliştirmeye sevk eder. Kitapların, karakterin şekillenmesindeki bu muazzam etkisi, 16. yüzyılda fark edilmişti. Montaigne "Klasiklerin düsturlarını öğrenmek yerine onların ruhunu özümsemeliyiz." der ve "klasikleri okumaktan sağladığım pratik bir fayda var; karakterin yaşamın gereklerine göre biçimlendirilmesi" yorumunu yapar.