Gönderi

“Şehrin en hâkim tepesinde Selimiye yükselirdi. Edirne'de ovalardan, eteklerden başlayarak kademe kademe yükselen bir sıra camiler, kubbeler, minareler ortasında Selimiye, bir taç gibiydi. Hiçbir taş eseri dünyada bu kadar güzel, bu kadar tenasüplü olmasa gerektir. Hem de ben sonraları, bunların nicelerini gördüm. Selimiye azametli olmaktan ziyade güzeldir. İnsana ruhâni duygulardan ziyade hayranlık verir. Ruhta da sükûn ve teslimiyet uyandırır. Kalbe muvazene ve huzur getirir. İnsan onunla, bir insan eseri olduğu için övünebilir ve bir eşinin daha yapılabileceğine her nedense ihtimal vermek istemez. İnsan kalbi onun, bir Allah evi değil, bir kul yapısı olduğu için üstüne titrer. Onun ilân ve temsil ettiği ilâhî varlığı, korkarak değil, severek benimser. Onun sevdirdiği şeyi insan, hiç korku duymadan sever.”
Sayfa 27 - Remzi kitabeviKitabı okuyor
··
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.