Her salı olduğu gibi aynı meyhanede aynı saatte buluştuk. Yine belkiler, iyikiler, amalar, keşkeler gırla.
Üçüncü dubleden sonra hafif çakır keyif olmuşken; “Peki şu an en çok istediğin şey nedir be dostum?”. ‘Dördüncüdür be dostum dördüncü’. Derin sohbet yerini tatlı bir tebessüme bıraktı.
Unutamamanın çaresizliğine bulduğum tek çare, sohbetle demlenen o son dubleden başka bir şey değildi.