İşin aslını astarını öğreten, soru işaretleri bırakmayan dolu dolu bir kitap arıyorsanız..
Macar edebiyatının başyapıtlarından birisini okuduğumu düşünüyorum. Uzun zamandır bana gerçek bir edebiyat tadı verdiği için yazar Sandor Marai'ye teşekkürlerimi iletiyorum.
Birinci ve ikinci dünya savaşı sırasında geçen hikayede Peter, ilk karısı İlonka, hizmetçisi ve ikinci karısı Judith ve Peter'in yazar arkadaşı Lazar arasında geçen bir hikaye. Peter ve onu gerçekten seven ilk karısı burjuva sınıfından insanlar, bu bölümde burjuva sınıfının hayatı olaylara yaklaşımları ve genel tutumları hakkında detaylı bilgiler edinebilirsiniz. Bu bölümleri okurken kendimi burjuva sınıfına atmak isteği duydum :)
Ama içeriklere girdiğinizde göreceksiniz ki burjuva olunmuyor, burjuva doğuluyor.Tıpkı "Beşiktaşlı olunmaz Beşiktaşlı doğulur" gibi.
Kitabı beraber okuduğum arkadaşlarımızla yaptığımız genel değerlendirme de önce hizmetçi sonra da adamın karısı olan Judith karakteri pek sevilmese de bence içi fare dolu bir çukurdan gelip zirveye çıkması kendi adına bir başarı hikayesidir.
Yalnızlık ve çaresizlik her sınıftan ve ekonomik düzeyden insanlar arasında şiddetli bir şekilde yaşanıyor. Ve ölüm ne varsa ardında birşey bırakmadan herşeyi silip süpürüyor.
"Biliyor musun, iki insanın arasında, birbirine kızgın olmanın da bir değerinin kalmadığı anlar oluyor. Ve bu, çok hazin bir an."
Arkadaşlar değerli vaktinizi benim incelememi okumak yerine kitabı okumak için kullanın, şunu da unutmayın ben bir kitaba inceleme yazıyorsam işinizi gücünüzü bırakıp o kitabı satın alıp okuyun.
Kitabı okuma grubumuza getirip bizleri nasiplendiren
Filiz hanım size ayrıca teşekkür etmek istiyorum ve bizi bu konuda birkez bile yanıltmadığınızı bilmenizi isterim. Sağlıcakla kalın