Gönderi

Altında doğduğum yıldıza hepten lanet olsun; onu hiçbir gökyüzü korumasın, şerefsiz bir toz yığını gibi mekanın içinde ufalansın! beni yaratıkların arasına iten hain an da zaman'ın listesinden ilelebet silinsin! arzularım, ebediyetin gündelik olarak alçaldığı bu yaşam ve ölüm karışımıyla uyuşamaz artık. Gelecekten bezmişim, onun günlerini katetmiş ve ona karşı kabımdan taşmışım, yanılsamalarımı hükümsüzleştirmem onları daha iyi tahrik etmek içindir. öngörülemez -ve halbuki her şeyin kendini tekrar ettiği- bir evrendeki o azgınlaşmanın sonu hiç gelmeyecek mi yani? Daha ne kadar zaman kendimize, "ilahlaştırdığım bu yaşamdan tiksiniyorum," diyeceğiz. Sayıklamalarımızın boşluğu hepimizi yavan bir mukadderata boyun eğen tanrılara çeviriyor. Bizzat kaos bile ancak bir kargaşa sistemi olabilirken, şu dünyanın simetrisine niçin hala başkaldırıyoruz? Alınyazımız kıtalar ve yıldızlarla çürümek olduğundan, mütevekkil hastalar gibi ve çağların sonuna kadar, öngörülmüş, ürkütücü ve beyhude bir meraklılığı peşimiz sıra sürükleyeceğiz."
·
31 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.