Türkistan ve Hindistan’da bulunduğu dönemlerde onun sohbetleri sayesinde İslamiyet’i seçenlere daha sonraları Mansuri bile denildi. Ancak Hallac-ı Mansur’un açıksözlülüğü ve her yerde doğruları savunması siyasi mekanizmanın tepkisini çekti. Özellikle mezhep
çatışmalarının ve iktidar kavgalarının sık yaşandığı bir dönemde halkın da ilgi odağı olan Hallac-ı Mansur iktidar açısından bir tehdit unsuru olarak görülüyordu.
Hallac-ı Mansur sohbetlerinde “Her şey Allaha bağlıdır. Ve her şey Allah’tandır” öğretisini savunuyor ve anlatıyordu.