Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

147 syf.
·
Puan vermedi
Azmin, kararlılığın, adanmışlığın ve başarının anlatıldığı gerçek bir hikaye. Böylesi insanlara hayranlık duyuyor ve kendi eksikliğimin derinliğini birkez daha anlıyorum. Bir kütüphane görevlisi düşünün kitap okumaya gelen kimse olmayınca kitabı okuruna eşek sırtında köy köy dolaşarak taşıyor. Çünkü insana hizmet etmeyenin insan nazarında değeri olmadığını tecrübe ile öğreniyor. Değer görme isteğini değer vermesi /katması ilkesine bağlayarak yollara revan oluyor. Gel gör ki yine insanın ihanetini de insanlardan acı bir tecrübe olarak öğreniyor. Bu azim ve çabaya sahip olmayı çok isterdim. Belki aynı amaç için değil ama aynı kararlılık ve aynı azim ile yol almak. . . Her toplumun fertleri birbirlerinden farklılık gösterirler. Bu o toplum, millet ya da ulus için çeşitlilik olarak değer kazana bilirken daha çok çatışmalar için sebep olarak kullanılıyor. Bunun kullanıcısı her zaman dış güç dediğimiz hayali öcüler değil, bence; öncelikle kendimizde taşıdığımız benlik ve akabinde şeytanın bir parmak şıklatmasının neticesi oluyor. Kim olursa olsun kimse bir başka kişinin değer verdiği şeyler hakkında bu örümcek kafalık bunlar küflü fikirler yada madem bu iş bir ticaret metası ve insanlara para kazandırıyorsa bunun neresi haram diye kendi kıstasları ile hüküm vermemeli. Bu etki tepki ile karşılık bulur. Çünkü hiç birimizin eline tutuşturulan cetvel bir diğerininki ile anı doğruyu çıkaramıyor. Ve malesef ki kalem tutan her el hiç titreme yapmadan basit bir cetvel çizgisi çekemiyor. Bazen cetvellerimiz bazen karakter veya kişiliklerimiz farklı olduğu için aynı noktadan baksakta anladığımızda anlattığımızda birbirini tutmuyor. Eğer bildiğiniz bir doğru varsa bunu insan usulü adabınca yapmalı hakaret vari tutum sergilememeli. Hele hele yazarlık gibi toplumun önüne düşmüş önderler bu gibi söylemlerde çok daha hassas hareket etmeliler. Merhum yazarın ömrü kitabı çıkarmaya vefa etmemiş. Toprağı bol olsun ama benim yetişmemde bana ilmin ve amelin önceliğinde müzik malayani kabul edilmiş ve ben bunu onaylamışsam neden örümcek kafalı olayım. Yada inançlarım içki içmeyi ve bunu müslümanlara satarak kâr elde etmeyi haram kılmış ve ben bunu kabul etmişsem neden fikirlerim küflü yada yanlış olsunki. Benimle aynı toplumu yaşayıp beni kendine böylesi yabancı kabul etmesi benim için kabul edile bilir değil. Zira aykırı olarak kabul ettiği bu fikirlerden ayrılarak kendi fikirlerini oluşturan kendisidir. Bir aykırılık varsa ben den çok ben den uzağa yelken acandadır. Yolunuz da bahtınız da açık olsun.
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,5bin okunma
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.