Ve başlangıçta yeralh meskenlerinin üzerindeki tapınakta uy kuya yatmış olanlara rüyada görünebilir olanlar sadece yerin derinliklerinin sakinleriydi. Homeros, insanların yakınında, meskun dünyanın belirli yerle rinde sürekli olarak toprak alhnda yaşayan tanrılar ya da daimonlardan biha berdir; ki bu nedenle kuluçka-kehanetler hakkında bir farkındalık göstermez.17 Kehanet gücüne sahip ruhlar alemiyle bu şekilde temasa geçme yönteminin, Yunan kehanet sanatının en eski türlerinden biri olduğuna inanmak için gerek çeler vardır, ki bu yöntem kesinlikle Apollonik ilham kehanetinden daha sonra değildir. Destan çemberine ait Thebais şiiri kadar erken bir dönemde anlatıldı ğına inanabileceğimiz Amphiaraos efsanesinde, Homerosçu tarzdaki destanın hala hüküm sürdüğü zamanlarda bile, insanların yerin altındaki ölümsüz sa kinlere ve onların kehanet sanatındaki aktif güçlerine inandıklarına dair bir kanıtımız var.
Öyleyse, Amphiaraos kültünün ve onun yerin derinliklerini mesken tuttu ğu inancının Destanın etkisinden kaynaklanmadığı açıktır. Durum bunun ter sidir: Bu şekilde temsil edilen daimonun halihazırda mevcut olan kültü, Destan anlatısına yol açmıştır. Epik şiir, Thebai yakınlarında toprak altında yaşayan kahin bir daimonun canlı kültünü hazır buldu. Bu olguyu, dini yaşamın olgu ları ile epik şiir arasında sıkça var olan ilişkiye uygun bir biçimde anlaşılır kıl mıştır: Onu efsanevi tarihteki bir olaydan türetmiş ve kendi tasavvur çemberiy le ilişkili hale getirmiştir. Destan, bu şekilde bir toprak parçasına bağlı tanrılara dair bir şey bilmiyordu ve bu nedenle de kültte tapılan şey, epik hayal gücün de, her zaman yerin derinliklerinde yaşamamış olan bir Kahraman ve Kahine dönüştü: Buraya ancak daha sonra, en yüce tanrının iradesinin mucizevi tecel lisiyle nakledilmiş ve ona aynı zamanda yerin derinliklerinde ebedi bir yaşam bahşedilmiştir.18
Belki de daha yeni efsane bilgisinde, buna ışık tutacak bir örnek bulabiliriz. Kendi yerli halk efsanelerimizde, dağ mağaralarında ya da yeraltı odalarında sonsuza dek ya da mahşer gününe kadar yaşayan bu tür kahramanların temsili oldukça aşinadır. Böylece, Büyük Kari (Şarlman) ya da belki de V. Kari, Oden berg'de (Odin Dağı) veya Salzburg yakınlarındaki Untersberg'de (Aşağı Dağ) oturur, il. Friedrich (veya efsanenin daha yeni uyarlamalarında, Kızıl Sakal 1. Friedrich) Kyffhauser Dağı'nda, Avcı Heinrich Goslar yakınlarında Sudemer-
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.