Aşılamaz okyanusların üzerinde kurulu, uluslararası ticaretin atardamarı olan bir köprü, nesillerdir Ithicana Krallığına aittir. Bizim dünyamızdaki İpek Yolu kadar değerli olan bu ticaret yolu, başka ülkelerin de ağzını sulandırmaktadır. Bunlardan biri de halkı fakirlikten kırılan bir ülke olan Maridrina'dır. Bu ülkenin kralının, köprüyü ele geçirmek için bir planı vardır: Özel olarak yetiştirdiği kızlarından birini Ithicana kralı Aren'a gelin olarak vermek ve ülkeyi içten fethetmek. Elbette gardını asla indirmeyen bir ülke olan Ithicana'yı içeriden fethetmek de dışarıdan fethetmek kadar zordur. Bunun için Maridrina prensesi Lara görevlendirilir. Kitap basit bir entrika kurgusu gibi gözükse de siyaset etiğini ve vatanseverlik kavramını eleştirisel bir şekilde işlemiş, derin bir kitap. Bazı yerlerde hikaye yavaşlasa da genel olarak akıcı, kendisini okutuyor ve olacakları merak ettirebiliyor ama bazı yerlerde de fazla tahmin edilebilir olmaktan kurtulamıyor. Tahmin edilenilir kısımlarda "ne olacak"ı bilsek de "nasıl olacak" kısmı güzel yazıldığı için sürükleyicilikte bir eksilme yaşanmıyor. Karakterlere gelirsek, karakterler özgün tasarlanmıştı ve her harem entrikasında görmeye alışkın olduğumuz tiplerde değildi. Aren hariç tüm karakterler gayet başarılı yazılsa da Aren için aynı şeyi söyleyemem. Bazen kendi kişiliğini yansıtması, bazen de kitabı okuyan genç kızları etkilemeye yönelik davranması karakteri yapmacıklaştırmış. Ayrıca adamın kral olduğunu ve Ithicana'nın bir türlü fethedilemeyen bir ülke olduğunu hissedemiyoruz. Koca ülkenin neresi saldırıya uğrasa Aren bir grup askerle savaşmaya koşuyor, böyle bir ülkenin hiç muhafız birlikleri yok mu ya? Kitabın ufak tefek sıkıntıları olsa da zevkle okunabilen bir eser, kurgu sevenlere öneririm. Bundan sonrası spoilerli inceleme olacak. Her şeyin bir yalan üzerine kurulu olması, yazarın hedeflediği kadar şaşırtmadı ama gayet güzel işlenmişti ve kitabı derinleştiren her şey bu sayede var olabilmişti. Bence çok doğru bir karardı. Lara beni hayal kırıklığına uğrattı. Hikayenin başında zeki, güçlü, kurnaz ve baskın bir karakterdi. Bir kralı kendisine aşık etmeyi bırak, ona diz çoktürüp miyavlatabilecek bir kadındı. Evet hikaye ilerledikçe biraz yumuşaması mantıklıydı ama yazar ayarı tutturamamış, neredeyse Lara'yı Aren'e miyavlayacak duruma getirmişti. Kitaptaki bazı ufak olaylar sırf büyük olaylar gerçekleşebilsin diye baştan savma yazılmıştı ve bu gerçekten göze batıyor. Kimsenin Lara'nın kardeşlerinin nabzını veya nefes alıp vermediğini kontrol etmemesi, ilk gün Aren'in ve kardeşinin uyutulduktan sonra Lara'dan şüphelenmemeleri gibi olaylardan bahsediyorum. Ayrıca Erik'in neden Lara'ya gerçekleri açıkladığı çok havada bırakılmıştı. Bunlara dikkat edilse daha güzel olabilirmiş.

Köprü KrallığıDanielle L. Jensen · Martı Yayınları · 2022952 okunma

·

108 görüntüleme

Nil

@niltekin ·

03 Mart 13:29

Aren'im de Arenim jfjf.

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yiğit Baran