Bir çırpıda okunacak kitaplardan değil.
Yavaş yavaş okunmalı. Hatta Okuduktan bir süre sonra tekrar okunmalı.
Romanı okurken insan ruhunun gizemli ormanlarında parmak uçlarına basarak ilerliyorsunuz.
Kitap felsefeyi ve psikoterapiyi kokteyl yapıp edebi cümlelerle ruhumuza ve zihnimize sızdırıyor.
34 yaşında akademik hayatta bu kadar radikalleşmek mümkün değil diyerek kariyerini bitirip kendi dünyasına çekiliyor nice.
Olmeden önce yolda giderken kırbaçlanan bir at görüyor.Onun boynuna sarılıp ağlıyor ve ondan özür diliyor tüm İnsanlık adına.
Ve olay yerinde üzüntüsünden akıl sağlığını kaybediyor.
Kitabın ana kahramanları Nietzsche ve doktor Brauer.
İkisinin ortak özellikleri onları sonu aydınlık olan karanlık bir tünele sokuyor.
Tünel ikisinin birbirini iyileştirdiği bir yaşam merkezine dönüşüyor adeta.
Doktor, Nietzsche ile tanıştıktan sonra ona hayran oluyor ve kendini ona teslim ediyor.
Bir nevi hastasına hasta olan bir doktor.
Sonuçta ikisi de birbirini tedavi ediyor...
İyi okumalar.