Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Atatürk ve Türk Gençliği
Atatürk, Türk gençliğinden ne anladığını şöyle tarif etti: -Türk genci, inkılapların ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve inkılapları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük kıpırtı ve bir hareket duydu mu: bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır... demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla... nesi varsa onunla, kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç < Polis henüz inkılap ve cumhuriyetin polisi değildir > diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkum edecektir... Yine düşünecek: < demek adliyeyi de ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım!... > Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber; bana, İsmet Paşaya, Meclise telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki: < Ben, inanç ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimden haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir!... > Atatürk, gözlerini sofradakilerin yüzlerinde dolaştırdı: -İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği... dedi.
Sayfa 641 - Rıza Ruşen Yücer-BakışKitabı okudu
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.