Gönderi

Sokrates’in “At sineği” metaforu
Hakkında açılan davaya göre Sokrates gençlerin kafasını karıştırıyor ve onları dinsizliğe sürüklüyordu. Bunu kimi yerde ‘‘Kendini bil’’ dictumuyla bir başka yerde ‘‘Hayattan ne kadar uzaklaşırsak gerçeğe o kadar yaklaşırız’’ diyerek yapıyordu. Bunlar yetmezmiş gibi bir de ahlakiliğin bir gereklilik olduğunu söylüyordu. Kişinin kendisini bilmesi ve ahlaki bir sorumluluk hissetmesi çok tehlikeli bir unsur olacak ki yargılanmasının önü açılmıştı. Bu doğrultuda mahkeme kuruldu ve yargılama süreci başladı. Sokrates kendisini yargılayanlara gayet sakin bir şekilde yanıtlar veriyordu. Öyle ki çıktığı mahkeme önünde ‘‘ben Tanrı tarafından bu devlete gönderilmiş bir at sineğiyim’’ diyor ve ekliyordu ‘‘Ve bu devlet, koca cüssesi nedeniyle yavaş hareket edebilen ve canlanması gereken bir attır. Ben de Tanrı’nın bu devlete musallat ettiği bir at sineği gibi bütün gün boyunca her yerde sizi uyandırıyorum, hareketlendiriyorum, azarlıyorum ve ikna ediyorum. Ve eğer Tanrı sizi düşünerek bir at sineği daha göndermezse, hayatınızın geri kalanını uyuyarak geçirirsiniz.”
··
30 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.