Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor
Kitabın ana teması söyleşi.. Jeoloji Profesörü Celal Şengör kendisine yöneltilen soruları yanıtlıyor.
Celal Şengör jeolojiye ilgisinin Jules Verne 'nin çocuk kitaplarıyla başladığı dile getiriyor.
Dünyanın Arzına Yolculuk, Balonla Seyehat sevdiği kitaplar arasında..
Sohbet koyulaştıkça eğitim hayatından, bir eğitimci de bulunması gereken niteliklerden söz ediyor. Rekabetin eğitim için olmazsa olmaz olduğunu söylüyor. "Çıraklar ustayı geçmeli ki toplumumuz ilerlesin, kalkınabilsin" diyor.
Ayrıca profesöre yöneltilen sorular din konusuna kayınca da.. Ateist, olduğunu dile getirip "Kutsal kitaplar bugüne denk gelmiş ama hep değişikliklere uğramış ve önüne gelen bir fikir beyan etmiştir." diyerek konuyu kapatıyor. Sessiz kalmayı tercih ediyor.
Nitekim Hava Kuvvetleri'nde uçağa binişinden, yurt dışındaki seyehatlerinden, Atatürk'ün ülkemizi aydınlatmak için yaptığı katkılardan, kendi siyasi görüşüne kadar birçok konu başlığını da ele alıyor.
###
Okur Olarak Son Söz:
Celal Şengör bir bilim insanı.. Ama onun bazı sözlerinde takıldıklarım olmadı, desem değil. .
Kendisi bir fabrikatörün oğlu, zengin elit bir kesimde büyümüş. Robert koleji gibi plestijli okullarda okumuş.
Çocuk yaşta 3-4 dil konuşabiliyormuş mesela.. Dadılarla büyümüş.
Eee tabi böyle olunca nitelikli bir eğitim alması, tabi ki kaçınılmaz oluyor.
Anladığım kadarıyla bu durum kendisinin de hassas bir noktası..
Böyle söyleyenlere karşılık üniversite de öğrenim gören çobanın oğlunu örnek veriyor. "İyi ama onun ailesi fakirdi ama o çocuk kazanmış, okuyor" demek istiyor.
Aslında her şeyin kendisi de gayet farkında "eğitim sistemimizde fırsat eşitliğinin olmadığının" Ama bunu sadece kanıksamak istemiyor orası ayrı..
Bir çobanın eğitim imkanıyla, bir fabrikatör çocuğunun eğitim imkanı bir mi?
Gerçi fazla eşelememek gerekiyor sanırım. Neticede magazine kaçıyor.
Ama şu da bir gerçek, Celal Şengör isteseydi eğer ailesinin varlığıyla günü gün edebilirdi. Ne biliyim her gün jipe binip hovardalık yapabilirdi.
Kuşkusuz onu takdir etmek kazım. Tutkularının merakının peşinden gidip bir bilim insanı olduğu ve ülkesine katkı sağladığı için. Ne mutlu.
İnsan seçtiği hayatı yaşar, diye boşuna demiyoruz. :))
Aklıma takılan bir başka nokta da.. Ülkeyi dedem gibi Aristokrat bir sınıf yönetsin diyor. Bu sözleri okuduğumda iyi de zaten Aristokrasi yönetiyor. Sadece adı Aristokrasi değil. Bir grup insan, Bakanlık.. diyorum.
Onun haricinde cehaletle mücadele edilmesini, hurafelerden uzak durulması gerektiğini, bilim ile din ilişkisinin laiklik çerçevesinde ele alınması gerektiğine değinmiş. Gayette güzel değinmiş. :))
Okumanız dileğiyle..
Keyifli okumalar diliyorum..
๑ ◕‿◕ ๑ 
Gizemli okur
··
4 artı 1'leme
·1.832 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.