#KİTAPYORUMUM
Emekli olmuş ve huzur içinde kahvesini içen eski dedektif Hercules Poirot biri gün bir bilim insanı tarafından aranır ve huzurlu emekli günleri sona erer...
Şaka şaka dedektif eski çalıştığı günlere dönmeye dünden razı.
Neyse konuya dönelim.
Ünlü fizikçi Sir Amory hayatını bilime ve araştırmalarına adamış bir bilim insanıdır. Son yaptığı çalışmalar ışığında bulduğu yeni formül savunma sanayisi tarafından çok beğenilmiş ve ısrarla istemektedir. Amory bulduğu yeni formülü savunma sanayisine vermeme kararı alır ama bu sefer başka bir sorun vardır, formül kayıptır...
Aile üyelerinden birinin aldığına oldukça emin olan bilim insanı soluğu dedektif Hercules aramakta bulur.
Dedektif bilim insanının evine geldiğinde tek görevinin formülü çalanı bulmak olduğunu düşünür, oysa artık ortada bir ces*t vardır.
Kayıp formül, bir ces*t!
Bu ikili hiç hoş değil acaba bilim insanı'nın evinde neler oldu?
Uzun zamandır sebebini bilmediğim bir şekilde Agatha Christie okumayı erteliyordum ve artık bu yıl her ay bir tane alma kararı alıp buna bir son dedim. Acı kahve' de ilk kitabımızdı. Kısa olması bir yana harika anlatım biçimi sebebiyle bir oturuşta biten harika bir polisiye kitabıydı. Katili gizleme gereği bile gütmeyen ama buna rağmen kim acaba ya dedirtmeyi başaran bir kitaptı. Yazarın kalemine sağlık.
