Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Biraz uzun ama kesme yapmak olmazdı
Snellman yeni doğan Fin aydınlarının en güzel örneğidir. O, birkaç genç öğretmen, papaz, avukat ve memurla birlikte halk kitlesi arasında eğitim-öğretimin yaygınlaşması maksadıyla seferberlik ilan etmiştir. Bunlar diyorlardı ki: "Aydın olmak; modaya uygun elbise ve şapka giymek kolalı gömlek taşımak değildir. Aydın kesim, milletin dimağı derecesindedir. Millet sizi iyi bir eğitim gördükten sonra, iyi bir maaş alasınız ve akşamları kahvehanelerde iskambil veya domino masasının başına geçip eğlenesiniz diye okutmamıştır. Böyle yapanlar hakiki aydın değildir. Onlar aydınların küflenmişidir. O komşuların hepsi, millî zekâyı geliştirmek, milli vicdanı uyandırmak, millî iradeyi güçlendirmekle sorumludur. Köylülere, işçilere ve kasaba halkının aşağı tabakasına, nasıl daha iyi yaşayabileceklerini öğretiniz. Millete hayatın kıymetini takdir etmesi ve koruması gerektiğini öğretiniz. Bizim çorak vatanımızda da her bir köylü ve işçinin daha varlıklı, daha sağlıklı, daha iyi bir hayat yaşayabileceğini anlatınız. Millete nasıl çalışması gerektiğini öğretiniz. Ucuz ve mütevazı olmakla beraber, daha iyi meskenlerin nasıl inşa edilebileceğini gösteriniz. Kendilerinin ve çocuklarının sağlıklarının nasıl korunacağını bildiriniz. Şen bir aile hayatının nasıl oluşturulacağını, erkeğin kadına ve kadının erkeğe nasıl davranacağını ve çocukların nasıl terbiye edileceğini öğretiniz. Milleti, her işi zamanında yapmaya, asayiş ve düzen içinde çalışmaya alıştırınız. Kendisinin ve başkalarının hukukuna saygılı olmayı öğretiniz. Bütün bu işlerde millete bizzat kendiniz örnek olunuz. Kendi aranızda ve halk ile ilişkilerinizde halkın eğiticisi olunuz. Bütün Suomi'yi büyük bir aile sayınız. Vatana o gözle bakınız. Hatırlayınız ki en fakir kömürcü, kantarcı ve hiz- metçi dul kadın da dâhil olduğu halde bütün Fin milletinin fertleri sizin biraderleriniz veya kız kardeşlerinizdir. Onları terbiye etmek ve daha köklü medeni milletler ailesine katmak sizin görevinizdir. Unutmayınız ki milletin cehaleti, kabalığı, sarhoşluğu, hastalığı ve sefaleti, bunların hepsi sizin kendi ayıbınız, kendi kabahatinizdir."
Sayfa 42 - Palet yayınları, Çev: Ali Haydar TanerKitabı okudu
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.