Ne zaman bir kitaba başlasam önce isminden yola çıkarak bir hikaye oluşur kafamda. Bu kez maalesef hiçbir hikaye oluşturamadım. Sineklerin Tanrısı Nobel Edebiyat Ödülüne sahip olmakla birlikte beyaz perdeye de uyarlanmış. Yazarın ne Sineklerin Tanrısından önce yazdığı şiir kitabı ne de sonra yazdığı diğer kitapları bu kitap kadar rağbet görmemiş.
Bu kitabın filmi çok iyidir. İnsanın ,ya da burada olduğu gibi çocukların, içindeki şiddetin zorlu şartlar altında ortaya çıkmasını çok etkili anlatır. Saramago'nun Körlük romanında da benzer bölümler vardır.
Filmlerle Sosyoloji kitabında ilgili filmin makalesi vardı. Deniz kabuğunun demokrasiyi simgelemesi gibi birçok şeyin aslında bir sembol olduğunu öğrenince kitaba daha farklı bir gözle bakmıştım. Filmini de izlerken sadece "baktığımız" sahneleri kitap "görmemizi" sağlıyor
İlginizi çekecek olursa okuyun derim