Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
7/10 puan verdi
Jean-Louis Fournier’le 2. buluşmamız. Hüznünü dinletebilmenin en zeki yolu ona mizah katmak değil midir? Yaşarken de öyledir aynı zamanda. Yazar yine aynı hüzünlü mizah dilini kullanıyor ve anlatılarındaki samiyeti, sadeliği ve dürüstlüğüyle insanlara yakınlaştırıyor beni. İlkinde de böyle hissetmiştim. Biz insanlar binbir çeşit derdimizin ve var olma biçimlerimizin içinde, kendimizden farklı olanı kavramakta, şefkat duymakta ve bazen de kabul etmekte zorlanabiliyoruz. Edebiyatın bazen birer birer, bazen katman katman o zorlukları kazıma işlevi zaten malumunuz ama Jean-Louis bunu anlatılarıyla çok pratik, hızlı bir şekilde yapıveriyor. Bu kitabında zihinsel ve fiziksel engelli iki çocuğuna babalığını anlatıyor bize. Bakım vermenin zorluğu meselesi küçüklüğümden beri beni hep düşündürür. Hep bakım alandan bahseder toplum, bakım veren bir bireyden ziyade bir roldür, görevini layığıyla yapan ya da yapmayan. Canım toplumumuzun birincil iletişim yolu olan dedikodunun pek öncelikli bir mevzusudur bu, özellikle biz büyürken, çocuğa, hastaya, yaşlıya bakanlar çok konuşulurdu. Övülürken ya da yerilirken söylenenler bana aynı şekilde anlamsız gelirdi, hâlâ da gelir. Uzun süre ya da süresiz bakım veren olmanın inanılmaz derecede zor olduğunu, en zor kısmının da sevgi ve şefkatle yapamamak olduğunu düşünüyorum. O noktada insanın içine gireceği sorgulamaları ancak tahmin edebilirim ama emin olamam. Kimse kendine böyle bir kötülük yapmamalı. Bu yüzden gerektiğinde işi profesyonellere bırakmak terketmek değil , o bağı, sevgiyi hâlâ korumak anlamına geliyor benim için. Bunlar ileride işine yarayabilir Can, bilesin diye yazıyorum düşüncemi. :) Uzun uzun kitaptan bahsetmemi beklemiyorsundur herhalde artık. İki engelli çocukla yalnız kalan bir baba. Karşılaşırsak sarılmak istiyorum.
Nereye Gidiyoruz Baba?
Nereye Gidiyoruz Baba?Jean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20093,020 okunma
·
94 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.