İnsan bütün gün dört duvar arasına sıkışıp kalınca böy le olur olmaz hayaller görmeye başlıyor galiba. Eşim, gel seni hava almaya çıkartayım diyor, ama ben istemiyorum. Alıştım burada yaşamaya. Ne yalan söyleyeyim, insan içine çıkmak istemiyorum. Hem mutluyum ben böyle, burada, bir başıma, bütün gün, yemek kokuları arasında . . . Patlıcanı önce böyle pijama gibi çubuk çubuk soyuyorsunuz, sonra tuzlu suda bir saat bekleti yorsunuz. Çocuklar hemen anlıyor. Acısını alıyor tuzlu su . . . Neyse, onlar orada beklerken, soğan, kıyma, domates biberi bir güzel pişiriyorsunuz. Ha bir de maydanoz. Sarımsak da koyarsanız daha lezzetli olur. Sonra karnınıbir güzel yarıyorsunuz. Patlıcanın. Ortasından usulca . . . Kızgın ateşe cazır cazır kızartıyorsunuz. Sonracığıma kıymayı içine koyuyorsunuz. Ardından da ver, fırına . . .