Öldüğü zaman bir an üzüldüm. Ama işin başlangıcını düşündüğüm zaman, en başında zaten hayatta olmadığını gördüm. Yalnızca hayatı yok değildi, aynı zamanda bir biçimi de yoktu. Yalnızca biçimi yok da değildi, nefesi de yoktu. Akıp giden ve ele avuca gelmez bir şey nefese dönüştü, nefes bir biçime, bu biçim de hayata. Şimdi de hayat ölüme dönüşüyor. Bütün bunlar ilkbaharın, yazın, kışın ve sonbaharın birbirini izlemesine benziyor. Şu an karım Büyük İstirahatgâh'ta yatıyor. Feryat figan ağıtlar yakmam bu kaderin işleyişini anlamadığım manasına gelirdi. O yüzden bunu yapmıyorum.