Gönderi

İslami Miras İslâm, toplumsal hayatın gerçeklerini, insanların ihtiyaçlarını dikkate aldığı için, canlı bir şekilde dünyaya egemen olmayı arzu eder. Kur'an, müminin izzetinden, çalışmanın öneminden, en ince ayrıntıya kadar miras hukuku ilkelerinden, Hak yolunda cihaddan, i'lay-ı kelimetullah uğrunda her türlü kuvveti hazırlamaktan, zekât verme ve yardımlaşmanın gerekliliğinden söz eder. Bütün bunlar çalışıp kazanmadan, dünyaya önem vermeden başarılamayacak hususlardır. Birçok ayette çalışma doğrudan veya dolaylı olarak teşvik edilir; insanlığın seçkin kişileri olan peygamberler sadece manevi bir önder değil aynı zamanda örnek işçiler olarak da gösterilir. Sözgelimi, Hz. Nuh, gemi imal etmiş; Davut, zırh yapma sanatında ustalaşmıştı; onun oğlu Süleyman, insanların dışındaki cinler, kuşlar gibi mahlükatı çalıştırabilecek bir ilimle mücehhezdi. Yusuf, başarılı bir maliyeciydi. Genç Musa'nın 8 veya 10 yıl süreyle yanında ücretli işçi olarak çalışmayı kabul ettiği iki genç kız babası Şuayip, tarım ve ziraatla iştigal ediyordu. Hz. Muhammed, çocukluğunda yaptığı kısa çobanlık döneminden sonra ilk gençlik dönemlerinden itibaren Mekke'den Suriye ve Şam'a ulaşan ticari yolculukların içinde etkin bir şekilde yer almıştı. Yirmi beş yaşında iken evlendiği Hz. Hatice de Mekke'nin önde gelen ticari kervanlarından birine sahipti.
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.