Girin satıcılar evimin bülbülleri
Girin girin, aydınlık bahçemden içeri
Üzüm satın armut satın nar satın bize
Dağlar görünürken kapıda ardınızdan
İndirin tüy gibi küfeyi sırtınızdan
Bir elmada bir mevsim dokun evimize
Ya sen ey karınca tüccarı gazeteci
Ağzının ucunda bir sap ebe gümeci
Kaşlarında macera gözlerinde oyun
Şeytan gibi kaçan yollu bisikletinle
Tırtık çizmelerin kadife kasketinle
Getir o eski sevincini çocukluğun
Akşamla bacada mavileşince duman
Biten türkü gibi uzaklaşın kapımdan
Kayın ağır ağır gündüzden gecenize
Ey İstanbul ağziyle mal satan simitçi
Çocukları eşeğine bindiren sütçü
Halil İbrahim bereketi kesenize