Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Will Dourant, İslâm hadaratının farklı halkları kaynaştırmasını şöyle dile getiriyor: "Gayrimüslimler de süreç içerisinde Arap dilini kendileri için lisan edindiler ve Arap elbiselerini giydiler. Daha sonra onların vaziyeti, Kur'an'ın şeriatına tabi olmaları ve İslâm'ın akidesini benimsemeleri ile neticelendi. Nitekim bin senelik hâkimiyetin ardından kökleşmiş Helenistik kültür bile bunun karşısında âciz ve Roma orduları vatanlarını terk etmek zorunda kalmışlardır. Aynı şekilde resmî Bizans Devleti'nin mezhebi haricinde Hristiyan mezheplerin ortaya çıktığı bölgelerin hepsinde de İslâmî akide ve ibadet biçimleri yaygınlaşmıştır. Bölge insanları yeni dine iman edip ona samimiyetle gönül verdiler ve yeni dine usulleri ile beraber öylesine sımsıkı sarıldılar ki bu vaziyet eski tanrılarını kısa sürede unutturuverdi. İslâm dini Çin, Endonezya ve Hindistan, Arap Yarımadası, Mısır, Şam ve Endülüs'e uzanan bölgelerdeki halkların gönlüne öylesine kök saldı ki onların hülyalarını değiştirdi, ahlaklarına hâkim oldu, hayatlarının akışına tesir etti ve onlara dünya hayatının yorgunluklarını ve yükünü hafifletecek umutlar ekti. İzzeti ve şerefi kendilerine giydirdi. İşte bu din, aralarındaki anlaşmazlık ve siyasi farklılıklara rağmen onları birleştirmiş ve kalplerini birbirlerine ısındırmıştır."
Sayfa 54 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.