Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

139 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Sezai Karakoç çocukluğunun ilk yıllarında "oruç tutmak" tabiriyle tanışınca oruç tutmayı bahçelerinde gezinen hindileri tutmak gibi zannedermiş. Orucun ilk nüveleri daha çocuklukta atılmaya başlanıyor. Yarım günle başlayan çocuk oruçları, çocukluğun mâsumane ruhunda tertemiz anılar barındırıyor. Oruç, ruhun dirilişi, vaktin bereketi, kalbin arınışı... Oruçta dirilmek ruhun neşesi. Ramazanın güzelliği ruhu beslemesinden. Ruh öteki âlemin iklimine girebildiği kadar gözden ve gönülden mâsiva perdeleri sıyrılmaya başlıyor. O yüzden nar tanelerini yakuttan damlalar gibi, asmalardaki salkımları da cennetten iner gibi görüyor yazar ramazanda. Oruç, Kur'an ve namaz... Ramazanın sacayağı. Bir mü'minin hayatında olmazsa olmaz değerleridir. Merhum Sezai Karakoç 1967'de yayımladığı bir yazısında "Ayasofya'nın avizelerini bu ramazanda da ısıtamadık." diye not düşmüş. Artık Ayasofya'nın avizeleri ısınıyor. Şükürler olsun. Lâkin biz hâlâ Gazze'nin, Kudüs'ün, Doğu Türkistan'ın yangınına çaresizce şahitlik ediyoruz. Bu ramazanda da söndüremedik onların yangınını...
Samanyolunda Ziyafet
Samanyolunda ZiyafetSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20233,353 okunma
·
121 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.