Sevip sevmemekte kararsız kaldığım eseri bitirir bitirmez geldim arkadaşlar. Neden dili mi ağırdı , içine mi giremedin ..? sorularını hemen cevaplandırayım yanlış anlaşılmadan. Aksine 13 hikayeden oluşan ve 10 ' unda kadınları aşağılayan eserin içine o kadar fazla girdim ki okurken feminist duygularım kabardı . Kadın düşmanı gibi bir izlenim uyandıran , edebiyatımızda realist akımının önemli temsilcilerinden biri olan yazar gözümde kara listeye alınmak üzere maalesef.
Bu hikayelerden bir tanesi var ki cidden içim acıdı :
" Açlık insana neler yaptırmıyor ki? "
Cümlesiyle başlayan hırsızlıktan idam edilen birinin ölmeden önceki mektubu. Defalarca reddedildiğini, açlıktan ölmemek için çaldığını anlatan "bağırsak" . Belki de caaanımmm ülkemizden hiç eksik olmayan yoksulluk olgusu.