Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Başkalarının üstüne basarak iyi hissetme, onların duygularını kullanarak yükselme ilkelliğini, bu vahşi beslenme şeklini dahil etmiyorum. Bu şekilde sömürüldüğümde bunu hücrelerime kadar hissediyorum ve kırılıyorum. Bunu güçsüzlük, mücadele edilmesi gereken olağan, sıradan bir çatışma olarak görebilirsiniz. Bu rekabet, hayatta kalma becerisi değil mi? Sonucunda ortaya çıkan sözde rekabet enerjisinin, hırsın sonuçlarının işe yarayacağını, meyvelerini vereceğini, bir şeyleri tetikleyeceğini, çekici kılacağını düşünebilirsiniz. Ben öyle görmüyorum. Gerçek gücün içimizdeki kırılganlık olduğunu düşünüyorum. Ne kadar kırılgansam o kadar iyiyim ve güçlüyüm. Aksini reddediyorum. Tırnaklarımı çıkarmayı biliyorum elbette, tıslamayı, saldırmayı, manipüle olmamayı... Ama tüm bunları yaptığımda göreceğim saygıyı ve inancı reddediyorum. Bu gücü, bu anlayışı reddediyorum. İyi hissetmek önce zihnimde yalnızca benim özelimde başlıyor; kabul ve tavsiye ediyorum.
Sayfa 41
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.