Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun..!!
Geceleri gülmek yasaksa bize Bize şehirlerce gülmek yasaksa Geceleri de değiştiririz Şehirleri de! Her yıl 8 Mart'ta kutlanan Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınların sosyal, ekonomik ve politik haklarını savunmaları, eşitlik mücadelesinde birleşmeleri ve seslerini duyurmaları açısından önemli bir gün olarak kabul edilir. Bu anlamlı günün kökenleri, 19. ve 20. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Bizim topraklarda önce kadınlar uyanır, sonra güneş doğar; Çünkü güneşi kadınlar doğurur.... [ Ezidi Atasözü ] Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün temelleri, 1857 yılında New York'ta tekstil sektöründe çalışan kadın işçilerin greviyle atılmıştır. Daha iyi çalışma koşulları ve insan onuruna yakışır ücret talepleriyle çıkan bu grev, kadınların eşitlik mücadelesinde bir dönüm noktası oldu. Ancak, günümüzdeki anlamını kazanması için bir başka önemli olay da 1908 yılında New York'ta gerçekleşti. 8 Mart'ta, tekstil işçisi kadınlar yine eşitlik ve daha iyi çalışma koşulları talepleriyle sokağa çıktılar. Bu olaylar, zamanla 8 Mart'ın uluslararası alanda "Kadınlar Günü" olarak kabul edilmesine yol açtı. Bu önemli gün, birçok yazar ve şairin eserlerine de ilham kaynağı olmuştur. Nazım Hikmet'in "Kadınlarımız" şiiri, kadınların güçlü duruşunu ve eşitlik mücadelesini vurgular. Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
"Dünya Emekçi Kadınlar Günü"nü anlatan bu şiir, duygusal derinliği ve toplumsal olaylara duyarlılığıyla öne çıkar. Öte yandan, Virginia Woolf'un "Kendine Ait Bir Oda" adlı eseri, kadınların toplum içindeki yerini sorgular ve kadın yazarların karşılaştığı zorlukları ele alır. Woolf'un eseri, 8 Mart'ın sadece bir gün değil, süregelen bir mücadele ve değişim için bir çağrı olduğunu ifade eder. Şiirlerde, öykülerde ve romanlarda, kadınlar kendi gerçekliklerini yarattılar. Sözleriyle savaştılar, aşklarını dile getirdiler ve toplumun kalıplarını kırmak için kalemlerini bir kalkan gibi kullandılar. Şuraya 👇 birde rap şarkı bırakıyorum; youtu.be/5oseYvrwOW8?si=... ●1830’lara gelindiğinde Saint Simoncular ve Fourierciler, Fransa’da kadınların ve proleterlerin kaderlerinin birbirine bağlı olduğunu düşünerek kadın sorununu sosyalist teorinin ayrılmaz parçası haline getirdiler... ●1844’te Marx ve Engels Kutsal Aile adlı yapıtlarında; Fourier’in, “kadının kurtuluş derecesi, genel kurtuluşun doğal ölçüsüdür” görüşünü benimseyip, kadın sorununu sosyalizmin bir sorunu olarak öngördüler... ●19. yüzyıla girildiğinde, İngiltere’de Robert Owen; “Mutfakları yıkın! Biz bu küçük hapishaneleri ortadan kaldıracağız. Biz milyonlarca kadını ev işlerinden kurtaracağız. Onlar da bizim gibi çalışmak istiyorlar. Bu mutfak-fabrikasında, bir kişi günde 50-100 kişiye yemek hazırlayabilir… Biz makinaları, patates soymaya, bulaşıkları yıkamaya, ekmeği kesmeğe, çorbayı karıştırmaya, dondurma yapmaya zorlayacağız” diye yazacaktır... ●Almanya’da Bismark’ın baskı döneminde August Bebel tarafından kaleme alınan Kadın ve Sosyalizm kitabı kadın hareketinde bir çığır açtı; 1879-1909 yılları arasında 50 baskı yaptı. Diğer önemli bir yapıt, Marx’ın en küçük kızı Eleanore Marx ve Edward Aveling tarafından yazılmış olan Kadın Sorunu adlı kitaptır. ●1896 yılında Clara Zetkin, kadın sorununa ilişkin düşüncelerini içeren “İşçi Kadınlar ve Günümüzde Kadın Sorunu” başlıklı broşürünü; 1900 yılında ise, Rusya’da Nadejda Krupskaya İşçi Kadın adlı kitabını yayınladı. ●1907’de Stutgart’ta İkinci Enternasyonal’in İkinci Kongresi sırasında ilk Kadın Konferansı toplandı. Bu toplantı, Birinci Uluslararası Sosyalist Kadın Kongresi olarak bilinmektedir. Bu konferansa 15 ülkeden 58 delege katıldı ve Uluslararası Kadın Bürosu kurularak bu büronun sekreterliğine Clara Zetkin getirildi. ●1909’da Rusya’da Aleksandra Kollantay tarafından Kadın Sorununun Toplumsal Temelleri yayınlandı. Bugün, geçmişin mücadelesinden ilham alan kadınlar, kendi hikayelerini yazmak ve gelecek kuşaklara ilham kaynağı olmak adına mücadeleye devam ediyor.. Kadınların toplumsal normlardan bağımsız olarak kendi kimliklerini inşa ettikleri güne inançla.
·
4 artı 1'leme
·
291 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.