BEKLENTININ MAVİ TONU
Seni unutmamak için tanışmak,
Yeni işte rüyalar görmek.
Rastegele bir yerde habersiz,
Belki de bir şair bizi izler,
Belki de balkonda oturan bir ressam,
İç geçiren bir genç kız gibi.
Bir kahve içerdik birazda güzel sözlerden edip,
Tanışabilirdik rastgele bir sokakta,
Veyahut bir dost vasıtayla,
Veyahut işte işte.
Ben hakikaten ağız tadıyla aşık olmak istiyorum,
Ya sana yada sen olacak başka birisine.
Belki geceye kalmazdık,
Belki sabaha tomurcuklanırdı aşk.
Yorgun düşmüş sokakça hasret,
Kime olduğunu bilmeden.
Ki Allah biliyor ya hayırlısını,
İkimiz de bir çorbada tuz.
Herkes hatıra olur ve silinir gider,
Herkes bir anı olur sadece bir defterde.
Hele bir de bir yangın alsın bunu,
İşte ne kaldı beyninde?
Seni hiç beklemediğim bir anda,
Divane gibi sevmek istiyorum.
Ben kendi kendime oturup,
Kendimi deliye versem.
Ben anlamayarak kitaplara kapansam,
Hiç aşkla tanışmadan.
İşte kafamda ki her zamanki kurgu,
Başrol seni bekliyor.
Deli saçması bu hicran,
Takvimlerde canım sıkıldıkça karaladığım sayılar.
Yaşlanmak derecesi seninle,
Yaşlanmak dileklerim bir yerde.
Sesime vurduğum da deli saçmalaması gibi ya,
Nefes işte şarkıdan gırnata.
Kendi kendime oturup yazılıp atılmış şiirler,
Ki sanki sana ihanet gibiydi.
Söz bir daha şiirleri atmayacağım,
Hep biriktirdikçe sanki biraz daha sen,
Sanki yazdıkça biraz daha sen.
Şimdi şiirde bitmez, ayıp...
AYKUT BARIŞ ÇELİK
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.